- Kesin şunu bu korkunç yalan suçlamalardan... beni suçsuz bulma... cesaretini göstermenizdir. | Open Subtitles | ان يكون لديكم الشجاعة , لتجدوني بريئة من هذه التهم المريعة الغير صحيحة |
Amy Dudley intihar etti ve Robert tüm suçlamalardan beraat etti. | Open Subtitles | بأن ايمي دادلي انتحرت وان روبرت قد برأ من كل التهم |
Bütün suçlamalardan hüküm giydi; | Open Subtitles | و ثبت أنه مذنب في كل التهم المنسوبة إليه |
Haftalarca süren saçma sapan suçlamalardan sonra birinin nazik davranmazı çok rahatlatıcı oldu. | Open Subtitles | إنه لشئ رائع أن تعاملنا بذلك اللطف بعد أسابيع من الإتهامات السخيفة |
Diğer suçlamalardan mahkemeye çıkacağından altı ay boyunca babaannesinin gözetiminde kalmak şartıyla salıverilmesine karar veriyorum. | Open Subtitles | بانتظار انعقاد جلسة استماع حول هذه التُهم خلال 6 أشهر سأضع المدّعى عليه قيد المراقبة في منزل جدّته |
Bu suçlamalardan birinde en ufak bir doğruluk payı varsa, herhangi biri onun kılına zarar vermişse bunu öğreneceğim. | Open Subtitles | اذا كان هناك أى شىء حقيقى فى هذه الاتهامات و اذا لمس أى شخص شعرة من رأسه سأتعامل مع ذلك |
Aslına bakarsanız, bunun burada suçlanan insanlara yöneltilen suçlamalardan çok daha doğru olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد بأنه بيان أكثر قانونياً من التهم الموجهة ضد هؤلاء الرجال هنا |
Sizden tek istediğim bu korkunç yalan suçlamalardan... beni suçsuz bulma cesaretini göstermenizdir. | Open Subtitles | كل ما اطلبة ان يكون لديكم الشجاعة لتجدوني بريئة من هذه التهم المريعة الغير صحيحة |
Çıktım, sonra bazı suçlamalardan dolayı yine tutuklandım. | Open Subtitles | لقد أطلق سراحي ، لكنهم أرجعوني بسبب بعض التهم |
Onu tüm suçlamalardan kurtardığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع التصديق انك اخرجتها من جميع التهم |
- Kazara. Bütün suçlamalardan aklandı. | Open Subtitles | عن طريق الخطأ, البند 32 في جلسة الإستماع برأتها من جميع التهم |
Belki onlara senin yeteneklerinden faydalanabileceklerini söylersem sana karşı olan suçlamalardan vaz geçerler. | Open Subtitles | لو أخبرتهم أن بإمكانهم أستعمال قدرتكِ ربما يسقطون التهم عنكِ |
Bu gülümseme, hakkınızdaki tüm suçlamalardan akladığınız anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا الإبتسام يعني أنك قد برئت من كل التهم |
Birkaç gün sonra ise, tüm suçlamalardan vazgeçiyor. | Open Subtitles | زاوجْ بَعْدَ أيام، هو أسقطتْ كُلّ التهم. |
Bütün suçlamalardan aklansın diyenler. | Open Subtitles | هؤلاء الذين يأيدون حذف كل التهم الموجهة للمتهم |
Zulasının yarısından fazlasını benim dükkanda saklamış. Ben suçlamalardan içeri girdim. | Open Subtitles | واتضح بأنّه يحتفظ بنصف خبيئته بمتجري، واعتقلتُ بتلك التهم |
O çocuğun öldüğü kazada cezai suçlamalardan aklandığın gündü. | Open Subtitles | كان عند ترك مجاني من تلك التهم الجنائية بالنسبة للحادث الذي حصيرة هذا الفتى. |
Hayır! suçlamalardan aklandım! Sağlam bir gerekçem vardı! | Open Subtitles | كلا, فقدّ كنتُ بريئاً من الإتهامات فحُجتيّ قدّ كانت قوية |
Tıbbi sebeplerin yol açtığı tüm suçlamalardan beraat talep ediyoruz. | Open Subtitles | لذلك نطلب بإسقاط جميع الإتهامات بُناءًا على الأمور الطبية |
Ben suçlu buldum, bütün suçlamalardan. | Open Subtitles | أصوّت بأنكم مذنبون بكلّ التُهم الموجهة اليكم |
Kate yanında ördeklerin olmadan yaptığın suçlamalardan pek te memnun olmayacak. | Open Subtitles | كيت لن تكون سعيدة بكونك تتجولين و توجهين الاتهامات |
suçlamalardan daha fazlası olacak. | Open Subtitles | سنحصل على أكثر نت إتّهام |
Hafifletici sebepler yüzünden biri hariç bütün suçlamalardan beraat ettiniz. | Open Subtitles | بسبب الظروف الأكيدة المخففة، فإنّ جميع التُّهم عدا تهمة أسقطت بإيجازٍ. |