Kendiliğinden yardım teklif etmediklerinde başkalarını suçlayamayız çünkü yardım isteyip istemediğimizi bilmiyorlar. | TED | فنحن لا يمكننا إلقاء اللوم على الآخرين لكونهم لا يهبون لمساعدتنا تلقائياً في حين أننا لا نعرف أن هذا هو المطلوب. |
Ucubeyi, ucube getirdiği için suçlayamayız. | Open Subtitles | لانستطيع لوم غريب أطوار لإحضاره غريبين الأطوار |
Onları suçlayamayız. Sözlerimizi pek tutmuyoruz. | Open Subtitles | نحن لانستطيع لومه يجب علينا أن نفي بوعودنا |
Herşeyde onu suçlayamayız, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنني لومها على كل شئ صحيح؟ |
Kattan ayrılmadıkları sürece onları kaçmakla suçlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع اتهامهم بالهرب حتى يخرجوا من الطابق |
Kimseyi suçlayamayız, Bn. Deagle'ı bile. | Open Subtitles | بيلي، لا نستطيع أن نتهم أحدا و ليس حتى السيدة ديجل |
Boktan davranışlarımız için diğer insanları suçlayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نلوم الاخرين لسلوكنا المعيب |
Yerel Kelepir dükkanı, kötü müşteri servisi ile bilinir, ama bunun için onları suçlayamayız. | Open Subtitles | متجر بارغن باغ المحلي كان معروفاً بخدمة زبائنه السيئة ولكن ما كان بامكاننا فعلاً لومهم على ذلك |
Fark edilebilir bir şey olmadan onu suçlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع اتهامه بدون دليل قوي |
- Evet. - Sanırım onu çok da fazla suçlayamayız. | Open Subtitles | آجل يجدر بنا ألا نلومه كثيراً |
Onu biraz dinlenmek istedi diye suçlayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا إلقاء اللوم عليه لأنه يريد الاختفاء قليلاً |
Kimseyi suçlayamayız ki,seni de öyle. | Open Subtitles | لا يُمكن إلقاء اللوم على أحد , و بالتأكيد ليس أنتِ |
Sinirlendiği için suçlayamayız onu. | Open Subtitles | لا يمكن إلقاء اللوم عليه ل كونها غاضبة حول ذلك. |
Bunların çoğu insan kaynaklı, yani Tanrı'yı suçlayamayız." | TED | يموتُ معظهم بسبب صنع الإنسان، ولا نستطيع لوم الرب." |
Ah-- Adamım, bak, Oates'in seçimi yüzünden Woodcock'ı suçlayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا لوم وودكوك على خيار اوتس |
Jefferson'ı suçlayamayız ama. İncil okuması ağır bir eser. | Open Subtitles | نحن بالطبع لا نستطيع لومه لأنّ الكتاب المقدّس ليس بقراءة خفيفة |
Gerçeği bulmak istiyor diye onu suçlayamayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع لومه لسعيه لإيجاد الحقيقة |
Bunun için onu suçlayamayız, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك لومها على هذا,أليس كذلك؟ |
Zavallı çocuk, onu suçlayamayız. | Open Subtitles | الطفله المسكينه, لا تستطيع لومها |
Yolsuzluktan ötürü onları suçlayamayız, Nessa. | Open Subtitles | لا يمكننا اتهامهم بالفساد نيسا |
- Hayır, hayır! - Elimizde kanıt olmadan Koruyucu Lordumuzu suçlayamayız | Open Subtitles | لا يمكننا أ ن نتهم الحامي بدون دليل |
- O gece olanlar için kendimizi suçlayamayız. | Open Subtitles | لايمكن ان نلوم انفسنا لما حدث في تلك اليلة |
Bize saldırdılar, çünkü açlar. Bunun için onları suçlayamayız! | Open Subtitles | لقد هاجمونا لأنهم جوعى لا يمكننا لومهم على هذا |
Teknik olarak herhangi bir şeyle suçlayamayız. | Open Subtitles | لذا, لا, فعلياً لا يمكننا اتهامه |
Kimseyi suçlayamayız. | Open Subtitles | لا يجب أن نلومه .. |
Bu hayatlarımız yüzünden onları suçlayamayız. | Open Subtitles | بالنظر لحياتنا، من يلومهم ؟ |
Bones, adam CIA'de müdür yardımcısı. Kulak misafiri olunan bir konuşmadan dolayı adamı cinayetle suçlayamayız değil mi? | Open Subtitles | لا يُمكننا ان نتهمه جُزافاً بجريمة قتل دون وجود دليل أقوى من سماع محادثة,صحيح؟ |