- Hayır, yardımcı oluyor aslında. suçluluk duygusuna yardımcı oluyor. | Open Subtitles | كلّا، بل إنّه ينفع بالواقع، إذ يساعدني لتبديد شعور الذنب. |
Yoksa suçluluk duygusuna mı kapıldın? | Open Subtitles | ما هذا؟ هذا هو نوع من شيء الذنب الكاثوليكيه؟ |
İnsanlar bu durumdayken gerçekle hayal arasındaki farkı ayıramazlar ve suçluluk duygusuna bağlı olarak da bu evhamları yaratırlar. | Open Subtitles | الناس بمثل هذه الحالة لا يمكنهم التمييز بين الحيال والحقيقة وتختلط معهم مشاعر الذنب |
Olaylar bana göre şöyle gelişti: Bana itirafta bulundun ve suçluluk duygusuna öyle yenik düştün ki intihar ettin. | Open Subtitles | سأعتبر أنكَ اعترفتَ لي، وكانَ الذنب يتملكك، فقتلتَ نفسك |
Umutsuzluk içinde yüzerken suçluluk duygusuna boğulmuş hâlde. | Open Subtitles | التمرّغ في اليأس. والغرق في الذنب. |
Seni izlerken suçluluk duygusuna kapılıp acı çekiyorum. | Open Subtitles | إنّي لا أنفك أكابد غُصص الذنب بمشاهدتك. |
Garip olanı, John hayatta öğrenemezdi ama 3 ay sonra, daha fazla suçluluk duygusuna dayanamayıp, ona söyledim. | Open Subtitles | الأمر هو أن (جون) لم يكن ليكتشف بشأنه, عدا انه بعد 3 اشهر لم اتحمل الذنب, و أخبرته. |
suçluluk duygusuna dayanamadı. | Open Subtitles | لا يستطع أن يتحمل الذنب |
İş suçluluk duygusuna geldi mi, Teller asla yanılmaz. | Open Subtitles | (المحاسب) لا يخطئ أبداً... بشأن الذنب... |