ويكيبيديا

    "suçlusun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مذنب
        
    • مذنبة
        
    • مجرمة
        
    • مُذنب
        
    • مجرماً
        
    • مذنبه
        
    • مجرم
        
    • الملام
        
    • مُجرمة
        
    • مُذنبٌ
        
    • مذنبا
        
    • أنت متهم
        
    Dünya üzerindeki en seksi hatunla beraber olduğun için suçlusun. Open Subtitles مذنب لأنّكَ كنتَ رفقة المرأة الأكثر إثارةً على وجه الأرض.
    Intikam amacyla tasarlayarak cinayet islemekten suçlusun. Open Subtitles أنت مذنب بالقتلِ، مع سبق الاصرار وبنية الثأرِ.
    Her ikisinden de suçlusun. Ölüme mahkum edildin. Open Subtitles و انت مذنب فى كلتا الحالتين,و محكوم عليك بالموت
    Sen şu acınası saçma kalabalıktan çok daha suçlusun. Open Subtitles انت مذنبة عن باقى هؤلاء الناس المثيرون للشفقة
    Aslında onur da duymadık çünkü sen hüküm yemiş bir suçlusun. Open Subtitles ولسنا فرحين بتواجدك معنا لأنكِ مجرمة سابقة
    Yüce İsa Efendimiz'İn önünde suçlusun ki çarmıha germeye cüret ettin. Open Subtitles أنت مُذنب أمام ربنا يسوع المسيح أنت الذي تجرأت و وقفت أمام الصليب
    Hakkında ne düşünüyorlarsa eminim o konuda suçlusun. Open Subtitles بغض النظر عن ما يعتقدونه عنك، أنا متأكدة من أنك مذنب.
    - Boğulursan suçlusun demektir. - Çok mantıklı. Open Subtitles إذا غرقت، فأنت مذنب أوه، ذلك يبدو معقولاً
    Küstahça bizimle sanki birer piyonmuşuz gibi oynadığın için suçlusun. Open Subtitles أنت مذنب بالغرور باستخدامنا كقطع في لعبة شطرنج
    Daha usturuplu söylemek gerekirse, sapına kadar suçlusun. Open Subtitles كي أستخدم مصطلحًا قانونيًا أنت مذنب للغاية.
    Bana göre sen en az onu bıçaklayan adam kadar suçlusun. Open Subtitles وبالنسبة إليّ، فأنت مذنب في قتله كالرجل الذي طعنه.
    Görünüşe göre nükleer terörizm ve cinayetten suçlusun. Open Subtitles على ما يبدو إنّك مذنب بتهمة الأرهاب لحيازتك أسلحة نووية، تهمة القتل،
    Biri bir şey sakladığında anlarım ve sen gerçek bir suçlusun. Open Subtitles استطيع ان اعرف عندما يقوم شخص باخفاء شيء وانت تخفي شيئأ، و , انت مذنب بالخطيئة
    Benim bildiklerimi sen de biliyosun, Sen de en az benim kadar suçlusun. Open Subtitles كنت تعرفين كل شيء أعرفه, إنتِ مذنبة تماما مثلي
    Ayrıca sunulan hizmetlerden fazlaca para istediğin için de suçlusun. Open Subtitles اضافة الى انكِ مذنبة بمبالغتك في سعر تقديم الخدمات انتِ لايمكنك ان تجعليه يدفع مالاً
    Aynı zamanda suçlusun da ve doğurganlık ceza kanununa göre bir teröristsin. Open Subtitles وانت ايضا مجرمة وحسب قانون العقوبات الخاص بالخصوبة انت إرهابية
    Şartlı tahliye süren bitene kadar bir suçlusun. Open Subtitles أنت ستظلّين مجرمة حتى تستكملين فترة المراقبة
    Sen o canavarın yaptığı gibi ellerini üzerine sürmemiş olabilirsin ama sen de en az onun kadar suçlusun. Open Subtitles قد لا تكون وضعت يديك عليها مثل ذلك الوحش، لكنّك مُذنب بقدره.
    Seninle daha yeni tanıştım ve sen bir tür suçlusun. Open Subtitles . إلتقيت بك الأن فحسب , و انت تعد مجرماً
    Adam kaçırmadan, fidye istemekten suçlusun. Kızlarının hepsi suç ortaklığı yapıyorlar. Open Subtitles أنتِ مذنبه بتهمتي الخطف وطلب الفديه,كل فتياتك مشاركاتٌ لكِ
    Yapacağını biliyordum. Sen bir ağır suçlusun. Open Subtitles اعلم بانك لم تجتاز الحدود, اخبرتهم بأنك مجرم مخلص
    - Sen bir suçlusun. - Aslında, bu Hera'nın planıydı. Open Subtitles إنك الوحيد الملام (في الواقع، قد كانت خطة (هيرا
    Yalancısın, suçlusun ve çok fena bir insansın! Open Subtitles أمي هيَ من تحفل لأمري. أنتِ كاذبة و مُجرمة و مرّوعة.
    Sen suçlusun, gerçekten suçlusun. Open Subtitles أنتَ مُذنِب مُذنبٌ حقاُ
    Akvaryumdaki bir kedi kadar suçlusun. Open Subtitles كنت مذنبا مثل القط في وعاء ذهبية.
    Sen mahkeme emriyle psikolog gözetiminde olan bir suçlusun. Open Subtitles أنت متهم موضوع ضمن مطالب المحكمة لأطباء النفس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد