Boşanmayı iptal ettirdiği için karısını suçluyordu. | Open Subtitles | بدا لي أنه كان يلوم زوجته على إلغاء الطلاق |
Evet. Dünyamız yok olduğu için kendini suçluyordu. | Open Subtitles | انه يلوم نفسه على خسارة كوكبنا |
Herkes başkalarını suçluyordu. | TED | كان كل واحد يلوم الآخر. |
Evet, sürekli, önce kendini sonra da karısını suçluyordu. | Open Subtitles | أجل، لقد لام نفسه لمدة دقيقة، ثم ألقى اللوم على زوجته |
Özellikle de baban. Yani, kendini suçluyordu. | Open Subtitles | خاصّة والدك لقد لام نفسه |
Taylor Hooton 17 yaşında bir gençti intihar etmişti ve babası steroidleri suçluyordu. | Open Subtitles | تايلور هوتون) كان فتى) ذو 17 ربيعاً قام بالإنتحار، وأبوه وضع اللوم على السترويد |
Bir arkadaşının ölümü için kendini suçluyordu. İnanmıyorum. | Open Subtitles | ألقى باللوم على نفسه لموت رفيق له. |
Sanırım onun pisliklerinin bir kısmı için seni suçluyordu. | Open Subtitles | أعتقد انها كانت تلومك لبعض هراءاته |
Evet, onun ölümünden kendini suçluyordu. | Open Subtitles | نعم إنه يلوم نفسه على موتها |
Babasını annesini öldürmekle suçluyordu. | Open Subtitles | هو يلوم والده على ما حدث لأمه |
Kızının yaralanmasından dolayı Peder'i suçluyordu. | Open Subtitles | لقد كان يلوم (سانتويا) على تعرض ابنته للإصابة. |
Stanford, Nicole'ün ölümünden dolayı Will'i suçluyordu. | Open Subtitles | -لماذا؟ -ستانفورد) لام (ويل) ) |
Sanırım Dennis'i suçluyordu. | Open Subtitles | (أظنه ألقى باللوم على (دينيس |
Ne için? Seni ne için suçluyordu? | Open Subtitles | على ماذا تلومك ؟ |