| Suçsuzluğunu kanıtlamanın yolları var. | Open Subtitles | هناك طرق لإثبات برائتك. هذه ليست واحدة منهم بالتأكيد. |
| Eğer bu adamın Suçsuzluğunu ispat etmede yardımı dokunacaksa bana nerede olduğunu söylemelisin. | Open Subtitles | إن كان هذا الرجل قادر على إثبات برائتك فعليكَ إخباري بمكانه |
| Suçsuzluğunu kanıtlamanın tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة لاثبات برائتك انه اختبار كشف الكذب |
| Suçlardan aklanmanın ihtimalinin az olduğunu bilerek, Ahsoka, tek başına, gerçeği öğrenmeye ve Suçsuzluğunu kanıtlamaya karar verdi. | Open Subtitles | تعلم ان هناك امل لتبرئتها من الجرائم , اسوكا قررت ان تبحث عن الحقيقة وتثبت برائتها بنفسها |
| Bir koca, karısını itham ederse Suçsuzluğunu kanıtlamak vazifesi kadına düşer. | Open Subtitles | ... عندما يتهم الزوج زوجتة . عليها ان تثبت برائتها |
| Suçsuzluğunu ispatlamak için kaçarken Padawan Tano, cinayetle ilgili olarak ona tuzak kuran düzenbaz Jedi'ı bulmak için ölümcül Asajj Ventress ile birlik oldu. | Open Subtitles | بينما هى هاربة لتثبت برائتها , المتدربة تانو تجمعت مع اساج فينترس المميتة لان تجد الجاداي الشارد الذي ادخل اسوكا فى جريمة قتل |
| Hampton, akşamki olayları hatırlamamakla Suçsuzluğunu koruyor. | Open Subtitles | "هامبتون) يزعم عدم تذكّره أحداث) ذلك المساء ويصرّ على برائته" |
| Suçsuzluğunu bile ispat edebilir! | Open Subtitles | هي حتى قد تُثبت برائتك! |
| Suçsuzluğunu kanıtlamak için. | Open Subtitles | لتثبت برائتها |
| Brick Suçsuzluğunu ispatlamanın kendi işi olduğunun farkındaydı. | Open Subtitles | (بريك) علم أن عليه أن يثبت برائته. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 