ويكيبيديا

    "suçum değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس خطأي
        
    • ليست غلطتي
        
    • ليس ذنبي
        
    • ليست مشكلتي
        
    • لَيسَ عيبَي
        
    • ليس عيبي
        
    • ليس خطأى
        
    • ليس بسببي
        
    • يكن خطأي
        
    • يكن خطأيّ
        
    • يكن خطئي
        
    • يكن غلطتي
        
    • ليس خطئي
        
    • ليس خطئى
        
    • ليس خطائي
        
    Ve ayrıca bu benim suçum değil, buna sen izin verdin. Open Subtitles إلى جانب ذلك , هذا ليس خطأي أنت من سمح بهذا
    Bu gezegende etten başka güzel yiyecek olmaması benim suçum değil! Open Subtitles ليس خطأي أنه لاشيء أفضل للأكل على هذا الكوكب إلا اللحم
    İşim bitmeden erken ayrılmak zorunda olması benim suçum değil. Open Subtitles لكنها ليست غلطتي إن كان مضطر للتحرك قبل أن أنتهي
    Öldüyse suç benim değil. Hala yaşıyorsam bu benim suçum değil. Open Subtitles ليست غلطتي بإنّه ميت إنها ليست غلطتي بأنّي ما زلت حية
    Bu kadar insanın vasat olmayı kabullenmesi benim suçum değil. Open Subtitles ليس ذنبي أنّ كثيراً من الناس مستعدّون للقبول بالجودة المتوسطة
    - Aynen. - Hep sonuncu olmak benim suçum değil. Open Subtitles ـ صحيح ـ ليس خطأي أننا في المركز الأخير دومًا
    Galler'deki "Tehlike! Patlayıcılar!" yazıları benim suçum değil. Open Subtitles ليس خطأي . أن لافتات التحذير مكتوبةٌ بالإنجليزية
    Buttle'ın raporunda kalbinin iyi olmadığının yazmaması benim suçum değil. Open Subtitles ليس خطأي أن حالة قلب باتل لم تكن مذكورة في ملف تاتل
    Evet, ama... benim suçum değil. Open Subtitles أجل, لكنّه ليس خطأي, لقد ارادوا مني الشعور كفرد من العائلة.
    Tabii kalp kırıcı bir olay ama benim suçum değil. Open Subtitles ل يعني، بالتأكيد، بل هو مفجع بطريقتها الخاصة، ولكنه ليس خطأي.
    Tüm kartlarını ortaya koyarken seni durduramamak benim suçum değil ki. Open Subtitles ليست غلطتي أنك لم تستطع أن تتوقف عن الهمهمة بأوراقك
    Ben görevimi yaptım bebek. Hakim bunu yemediyse benim suçum değil. Open Subtitles لقد أديت مهمتي يا عزيزتي, ليست غلطتي إن لم يصدق القضاء ذلك
    Bana söylediklerini yaptım. İşe yaramaması benim suçum değil. Open Subtitles لقد فعلت ما أخبرتني به إنها ليست غلطتي إنه لم يفلح
    Ne? Bu benim suçum değil. Open Subtitles إنها ليست غلطتي ذلك الرجل طلب شراب واحد..
    Ben fırsatları yaratırım, sana uygun olmaması benim suçum değil. Open Subtitles أخلق الفرصة ولكن ليس ذنبي إن لم تكن على قدرها
    Senin kendi ninen var. Sen dört yaşındayken ölmüş olması benim suçum değil. Open Subtitles لديك جدتك الخاصة بك، ليس ذنبي أنها توفيت عندما كان عمرك أربع سنوات
    Fakat bilmeni isterim ki, kızın yoldan çıkmış ve keş erkek arkadaşı, benim suçum değil. Open Subtitles لكنها ليست مشكلتي أنها تحتفظ بصديق مدمن ورصيدها الإئتماني سيء وتميل للمشردين.
    Sizin gibilerin başına gelen kötü şeyler, benim suçum değil! Open Subtitles كُلّ شيء سيئ ذلك حَدثَ إليك ناس، هو لَيسَ عيبَي.
    Eğer bir şeyler duyup görüyorsam bu benim suçum değil. Open Subtitles . .. انه ليس عيبي أن أسمع الأصوات
    Buna izin vermemeliydiniz. Benim suçum değil. Sir Wilfrid'a ceza davası almamasını söyledim. Open Subtitles انه ليس خطأى ، لقد قلت لسير ويلفريد بوضوح ، لا قضايا جنائية
    - Sen görmezden geldin. - Bu benim suçum değil. Open Subtitles أنت تنظر إلى الأمر من منحى آخر هذا ليس بسببي
    Köpek olamaması benim suçum değil. Open Subtitles لم يكن خطأي لا يمكن أن يكون كلبا
    Sana benim suçum değil demiştim. Open Subtitles . أتريان، أخبرتكما لم يكن خطأيّ
    Senin aktris olmaktan vazgeçmemende benim suçum değil ve yakında ufak bir parça da olsa oynayacağın dizi ikimiz için de en iyisi. Open Subtitles بحق الجحيم ذلك لم يكن خطئي لانك لم تكوني تلك الممثلة وعاجلا ام اجلا ستتخطين تلك القطعة الصغيرة لصابونة الاوبرا
    Benim suçum değil. Open Subtitles لم يكن غلطتي
    10 ay sonra şartlı tahliyeyle serbest kalır. Benim suçum değil. Open Subtitles إذا كان سيخضع للمراقبة مدة عشرة أشهر فالخطأ كله ليس خطئي.
    Bütün sapık, acayip, azgın çocukların buraya gelmesi benim suçum değil. Open Subtitles إنه ليس خطئى إذا كان كل الملاعين والشواذ , يأتون إلي هنا
    Ben ikna edici biriyim, o da açıkta. Olayı berbat etmen benim suçum değil, Clark. Open Subtitles أنا شخص مقنع و هي في حالتها الطبيعية (ليس خطائي بأنك أفسدت علاقتكما (كلارك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد