Su seviyesi daha yüksek olsa, basınç oluşurdu... ve hava sıkışıp tavanı patlatırdı. | Open Subtitles | لو إرتفع مستوى الماء فسوف يزيد الضغط و الهواء سوف يتجمع في الأعلى |
Nehir yatağındaki Su seviyesi şimdiden çok düşük, bahardan önce gidemeyiz. | Open Subtitles | إن مستوى الماء في القناة بالفعل منخفض جداً بالنسبة لنا كي نغادر قبل الربيع |
Su seviyesi yükselerek, su geçirmez bölücülerin üzerinden taşıyor. | Open Subtitles | الآن، بينما يرتفع مستوى الماء ويتسرّب نحو حواجز وقف التسرّب. |
Azalan yeraltı Su seviyesi pompalı sulamada artış demek. | TED | إن انخفاض منسوب المياه يعني زيادة ضخ الري. |
Bent kapakları festivalden dolayı kapalı. Bu yüzden Su seviyesi normalden daha fazla. | Open Subtitles | ،لقد أغلقنا جميع البوابات خلال المهرجان فبالتالي سيرتفع مستوى المياه بما فيه الكفاية |
Ancak temmuz sonunda Su seviyesi çoğunlukla, ilk somonların küçük ırmaklara girebilmesi için çok alçaktır. | Open Subtitles | ،في أواخر يوليو، من ناحية أخرى منسوب الماء عادة منخفض جداً لأوائل السلمون الذي يقتحم الأنهار الأصغر |
Eğer Akdeniz'in Su seviyesi düşmemiş olsaydı onlar da toprağın altında kalacak ve bu jeolojik mücevherler asla ortaya çıkmayacaktı. | Open Subtitles | وكان يُفترض أن تبقى مغمورة ،لو أن مستوى البحر الأبيض المتوسط لم ينخفض كاشفاً هذه الجوهرة الجيولوجية |
Su seviyesi düşünce, kuşlar da toplanmaya başlar. | Open Subtitles | بينما مستوى الماء يسقط تبدأ الطيور بالتجمّع |
Kış geçtikten sonra burada Su seviyesi yükseldiğinde çobanlar koyun sürülerini yazın otlaması için yüzerek buradan geçirirler. | Open Subtitles | في أواخر الشتاء، عندما يكون مستوى الماء مرتفع جدا الرعاة وقطعانهم تسبح إلى المراعي في فصل الصيف. |
Sonra ilkim değişmiş, Su seviyesi azalmış ve gemi karaya oturmuş. | Open Subtitles | لذا المناخ تغير و مستوى الماء انخفض -والمركب أصبح محصوراً |
Yağmur yağdığında Su seviyesi artar. | Open Subtitles | مستوى الماء يرتفع .عندما تمطر |
Yükselen Su seviyesi! | Open Subtitles | مستوى الماء ارتفع |
Su seviyesi düşüyor! | Open Subtitles | مستوى الماء ينحدر. |
Su seviyesi artiyor, Sucre. | Open Subtitles | (مستوى الماء يصبح أعلى ، (سوكري |
Su seviyesi 40 dakikada 3 metre yükseldi. | Open Subtitles | ارتفع منسوب المياه عشرة أقدام، في آخر 40 دقيقة. |
Su seviyesi yükselecek ve yükseldiginde kütük de su yüzeyine çikacak. | Open Subtitles | هذا يعني أن منسوب المياه سيرتفع و عندما سيحدث هذا فإن الجذع سيطفو حتماً |
Ancak Su seviyesi yeniden yükseldiğinde bu kez yüksek kesimlere gitmek zorunda kalırlar. | Open Subtitles | ،لكن متى ما ارتفع منسوب المياه مجدداً ،تضطر الإيواء إلى أرض مرتفعة |
Kıyı açığında yüzey akımları, Su seviyesi inip çıktıkça suyu ileri geri çeken hem rüzgâr hem de gelgitler tarafından yönlendirilir. | TED | بالقرب من الشاطئ، تُسيَّر التيارات السطحية بواسطة الرياح والمد والجزر، والتي تحرك المياه ذهابًا وإيابًا ليرتفع بذلك مستوى المياه أو ينخفض. |
Irmakta haftalarca Su seviyesi çok düşük seyretti. | Open Subtitles | انخفض مستوى المياه مما اعاق تقدم أسماك السلمون |
Yaz yağmurları kısa sürebilir ve yağmur durduğunda Su seviyesi kıyı boyunca birçok ırmakta hızla düşer. | Open Subtitles | قد تكون الأمطار الصيفية قصيرة، وعندما تتوقّف فإن منسوب الماء في العديد من الأنهار على طول الساحل يهبط بسرعة |
Bekli geri dönmeliyiz Su seviyesi azalırsa... başka bir yol buluruz. | Open Subtitles | ربما يجب علينا الرجوع وننتظر إلى أن يقل منسوب الماء قليلاً ونجد مخرجاً آخر |
Son buz çağının ardından gitgide yükselen Su seviyesi onu kopardı. | Open Subtitles | بعد العصر الجليدي الأخيرِ مستوى البحر المتصاعد بشكل تدريجي قَطعَه. |