ويكيبيديا

    "sunacak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سيقدم
        
    • ليقدمه
        
    • أقدمه
        
    • ستعرض
        
    • ستقدم
        
    • سيعرض
        
    • لتقدمه
        
    • لدى البرابرة ليعرض
        
    • سوف يقدم
        
    • اقدمه
        
    • ويتهم
        
    • المعارض في
        
    • سيقوم بتقديم
        
    Tamam, bu program bize her site için bazı istatistikler sunacak. Open Subtitles حسنا ، هذا البرنامج سيقدم لنا احتمالات احصائية لكل موقع
    Üç saat içinde elli misafirim gelecek, onlara ikram edecek hiçbir şeyim ve sunacak hiç kimsem yok. Open Subtitles لدي 50 شخص آت في خلال 3 ساعات و لا شيء لنطعمهم به, ولا أحد ليقدمه
    Hepsi iyi hoş da benim sana sunacak bir şeyim yok. Open Subtitles هو كل شيء حسن وجيد ليس لدي أي شيء أقدمه لك
    Aynı akıl hocası gibi, sorununa bir çözüm sunacak fakat bir bedel isteyecek. Bedel falan yok. Open Subtitles وعلى غرار أستاذتها ستعرض حل مشكلتك مقابل ثمن.
    Hillier Okulu şimdi de özel Noel şarkısını sunacak. Open Subtitles ستقدم مدرسة هيلير الآن عرضهم لِليلة الميلاد
    Ama ben yokken ses ve görüntü departmanı güzel bir yıllık sunacak, keyfinize bakın. Open Subtitles ولكن بعد أن أذهب سيعرض لكم قسم التلفزيون شيئا من كتاب السنة لذا استمتعوا به
    "Bu kızın dünyaya sunacak çok şeyi var. Open Subtitles أن هذه الفتاة لديها الكثير لتقدمه للعالم
    Eski ve onurlu haneden insanlarin efendisi ve zalimlerin sözcüsü Razdal mo Eraz baris sartlarini sunacak. Open Subtitles ها قد أتى النبيل "رازدا مو إيلز" سليل العائلة القديمة النبيلة، سيد الرجال، والسفير لدى البرابرة ليعرض شروط السلام.
    Bundan sonra da bize rüyalarının fotoğraflı kanıtlarını sunacak. Open Subtitles في المرة القادمة سوف يقدم دليلاً مصوراً على أحلامه
    Ona sunacak çok şeyim yoktu fakat bunlar bir delikanlı olmanın temelidir. Open Subtitles لم يكن لدي حقا الكثير لـ اقدمه له ولكن هذا هو جزء من الانشاء الخاص بك كـ شابً صغير
    Ama tahmin ederim gerçekleri geçip dedikoduları sunacak. Open Subtitles ولكن على افتراض انه سيتجنب الحقائق ويتهم بالشائعات
    Aslında bu öğleden sonra, benim isteğimle Meclis Üyesi Cohen, New York'u saran bu korkunç salgından kurtarmak için sizin Özel Güvenlik Sorumlusu yapılmanız için bir teklif sunacak. Open Subtitles في الحقيقة هذا المساء.. وبألحاحي.. المستشار كوهين سيقدم بادرة حل..
    Ve şimdi "Çılgın Adam" size en tehlikeli gösterisini sunacak. Open Subtitles والآن مع (المجـنون)، سيقدم لنـا أشـد عروضه خطـورة!
    Şimdi de, Bay Yamada tebriklerini sunacak.. Open Subtitles التالي سيد (يامادا) سيقدم تهانيه
    Dün geceki görüşmemizde ikimizin de birbirimize sunacak değerli bir şeye sahip olduğunu gördük. Open Subtitles في محادثتنا في الليلة السابقة وجد كل منا شئ قيم ليقدمه للاخر
    Dünyaya sunacak o kadar çok şeyi varmış ki. Open Subtitles كيلبرن كان لديه الكثير ليقدمه للعالم
    Annem, babam böylece sunacak bir şeylerim olsun diye komik olmayı öğrendim. Open Subtitles لهذا تعلمت الروح المرحة لكي يكون عندي ما أقدمه
    Artık bu cadılar meclisine sunacak bir şeyim kalmadı. Open Subtitles لم يعد لدي ما أقدمه لهذه الطائفة.
    Ya onu öldürecek, ya kontrol edecek ya da her zamanki gibi kendini kurtarmak için kendini kasabadaki en kötü adamın hizmetine sunacak. Open Subtitles إما أن يقوم بقتلها أو التحكم بها، أو أنها ستعرض خدماتها على أسوء شخص بالبلدة لتضمن سلامتها كما تفعل دائمًا.
    Hillier Okulu şimdi de özel Noel şarkısını sunacak. Open Subtitles ستقدم مدرسة هيلير الآن عرضهم لِليلة الميلاد
    Morton Thiokol üyeleri ile birlikte NASA çarşamba programında...sunacak... Open Subtitles ناسا سوف تحضر يوم الإربعاء جنباً إلى جنب مع أعضاء مورتون ثيوكول وكلا الطرفين سيعرض التفاصيل
    Avustralyalılara sunacak başka bir şey bulacaksınız. Open Subtitles يجب عليك ايجاد شي آخر لتقدمه للأستراليين
    Eski ve onurlu haneden insanların efendisi ve zalimlerin sözcüsü Razdal mo Eraz barış şartlarını sunacak. Open Subtitles ها قد أتى النبيل "رازدا مو إيلز" سليل العائلة القديمة النبيلة، سيد الرجال، والسفير لدى البرابرة ليعرض شروط السلام.
    Duruşması bu hafta ve herşeyi mahkemeye sunacak... Open Subtitles جلسة الاستماع له في أسبوع وقال انه سوف يقدم كل شيء إلى المحكمة
    Kimseye sunacak bişeyim yok. Open Subtitles انا ليس لدى اى شىء كى اقدمه لاى احد.
    Ama tahmin ederim gerçekleri geçip dedikoduları sunacak. Open Subtitles ولكن على افتراض انه سيتجنب الحقائق ويتهم بالشائعات
    Mia, bize bu teklifin karşıt düşüncelerini sunacak. Open Subtitles والتي تمثل الطرف المعارض في هذا الحوار لإقتراحنا
    Sahneyi projeyi sunacak olan Fabio Cavalli'ye veriyorum. Open Subtitles سأترك المنبر لفابيو كافالي الذي سيقوم بتقديم المشروع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد