"sunan bir" - ترجمة من تركي إلى عربي
-
تقدم
Bütün bu parçalar Basquiat’ın huzursuz ve üretken zihninin fiziksel kanıtlarını sunan bir ağ oluşturur. | TED | وجميع هذه اللوحات تُكون شبكة تقدم دليلًا ماديًا على عقل باسكيات الخصب الذي لا يهدأ. |
Oysa böyle bir özelliği vatandaşlarına sunan bir demokrasi yok Ne yasama çalışması ne de bütçe için bunu kullanan birilerini görmek imkansız. Bizim namımıza ve paramızla yapılmasına rağmen. | TED | ليس هنالك ديمقراطيه في اي مكان في العالم تقدم هذه الميزه لمواطنيها سواء في التشريع أو الميزانيات، على الرغم من هذه الامور تمت مع موافقتنا وبأموالنا. |
Bakın, biliyorum, Detroit gibi büyük bir şehri, zengin, daha işlevsel, daha sağlıklı kucaklayıcı, herkes için fırsatlar sunan bir şehre çevirmek zor bir iş. Bu gerçekten zor bir meydan okuma. | TED | واسمعوا، أعلم، تحويل مدينة كبيرة مثل (ديترويت) إلى مدينة ناجحة، مدينة عاملة، مدينة صحيّة، مدينة شاملة، مدينة تقدم الفرص للجميع، أعلم أنه أمر عسير، أعلم أنه تحدٍ وأمر صعب. |