Bu, binin üstünde fotoğrafın sadece özetleyici sunumu. | TED | هذا فقط مجرد تقديم مختصر لما يزيد عن ألف صورة. |
sunumu bugün yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنني سوف أكون قادرة على تقديم هذه الفكرة بعد ظهر هذا اليوم |
Dün gösterideki sunumu sen mi hazırladın? | Open Subtitles | هل أنت الذي عملت العرض التقديمي والتي أريتنا إياها أمس |
Diyorum ki, senin oraya gidip bu sunumu yapman lazım, Tim. | Open Subtitles | أنا أقول أنه عليك أن تذهب هنالك و تقوم بأداء العرض التقديمي يا تيم |
İçeri girdin, büyük sunumu birbirine kattın, eşyalarını topladın, veda ettin ve öylece yürüdün gittin mi? | Open Subtitles | تريدين التقديم الكبير على مكتبك تأخذينه ثم تودعينه و ترحلين |
Herkesin sunumu için on dakika aldığını biliyorum, ama bunu kısaltamam. | Open Subtitles | أنا أعرف أن الجميع لديه 10 دقائق للعرض لكن لا يمكنني أن ألخص الفيلم لتلك الدرجة |
Tüm sunumu kusursuz zamanlamıştım. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق ذلك لقد أخذت مهلتي للتقديم كلها كاملة |
HBGary bunu çoktan ayarlamış, güzel bir powerpoint sunumu haline getirmişti. | Open Subtitles | حيث الشركة الأمنيّة قد صاغت هذه العمليّة على شكلِ عرض تقديمي جيّد, |
Bu delikanlının sunumu sokak şairlerinin sözlerini birbirine teyelledi. | Open Subtitles | ذلك تقديم الشابّ وتّرت سوية الكلمات شعراء الشارع. |
Evet, Ryan'ın sunumunu unuttum ve evet bana verdiği ilk sunumu dinlemiş olsaydım çok iyi olurdu. | Open Subtitles | نعم , لقد نسيت عرض رايان ونعم , سيكون الأمر جميلا أن أؤدي جيدا في أول تقديم أوكل إلي |
Bugün o yabancı ülkelerdeki vergi kaçakçılığının geri tepme payı hakkındaki sunumu yaptım. | Open Subtitles | تعرفون أن لديّ اليوم تقديم عن آثار الضرائب على الأرباح الخارجية؟ |
Bu cuma günü öğle arasında Özel Eğitim Bölümü'nün spor salonunda bir sunumu olacak, taam. | Open Subtitles | سيكون هناك تقديم من طرف الشباب المعوقين في الصالة الرياضية يوم الجمعة خلال استراحة منتصف النهار |
Aslında, sunumu da burada yapabiliriz. | Open Subtitles | في الواقع، يمكننا تقديم العرض هنا، أيضًا. |
Girdap'ın ilk etabı video sunumu. | Open Subtitles | الجولة الأولى من دوامة هو تقديم الفيديو. |
Eğer sunumu yapabilirsem, tüm hesabı bana verecek. | Open Subtitles | و إذا راقه العرض التقديمي سيعطينا الحساب بأكمله |
Hafıza aletini yokedebilirsem, sunumu da durdurabilirm! | Open Subtitles | إن استطعت تدمير جهاز الذاكرة فبإمكاني إيقاف العرض التقديمي |
Evet, işitsel-görsel sunumu gözetleyeceğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | نعم، أنا سعيد أنكِ ستكونين هناك لتشرفي على العرض التقديمي |
Ödeneğimizi almak için bu sunumu yapmalıyım. | Open Subtitles | لابد لي من عمل عرض التقديم لأحصل علي منحتنا |
Onları bir araya koydu, ve orijinal bileşenlerinden daha ilginç bir şey oluşturdu ve onu sanırım ilk kez oğlunun geliştirdiği bu yazılımın içine koydu, ve o harika sunumu üretti. | TED | ووضعها مع بعضها، جمعها في شكل أكثر جاذبية من القطع الأصلية وبعد ذلك أدخلها في هذا البرنامج، الذي أعتقد أن ابنه قام بتطويره، من الأساس، وأنتج هذا التقديم المدهش، |
Bu sunumu hazırlaman ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم يلزم لنجعل هذا التقديم جاهزا ؟ |
Hiç sunumu renklendirmeyi düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرتي من قبل باضافة بعض الاثارة للعرض التقديمي ؟ |
Video sunumu için yaptığın seslendirme mükemmel olmuş. | Open Subtitles | السرد الذي قمت به للتقديم التسجيلي كان رائعاً |
Çalışmamızın seksi geri plana iten bir sunumu. | Open Subtitles | عرض تقديمي لعملنا يضع الجنس في الخزانة مرّة أخرى. |