Bunu yapanın kızkardeşin Susan olduğunu düşünmek istiyorum, fakat sanırım senin de Kyle ile konuşman gerekecek. | Open Subtitles | الان على صرف سوزن لانها مشتبه بها لكن اعتقد انك يجب ان تتكلم مع كايل |
Susan Wheeler bugün üniversitede saldırıya uğramış ve şimdi kayıp. | Open Subtitles | سوزن ويلر هوجمت اليوم في الجامعة والآن هي مفقودة |
Bekle, Susan, herkesi yolcu kapısına götür. Robin'i bulurum. | Open Subtitles | مهلا سوزن خذى الجميع للفتحة و سأجد روبن |
Biliyor musun Susan, yanlızca hoş değil aynı zamanda güzelsin. | Open Subtitles | أتعرفين يا سوزان , أنتِ لست فقط جميلة أنتِ فاتنة |
Susan küçük bir güneş sistemine sahip olmaktan gurur duyuyor. | TED | وسوزان تفتخر بامتلاك نظام متواضع للطاقة الشمسية. |
Roger, ben Susan. Bugün Perşembe, ve senin- | Open Subtitles | روجر إنها سوزن Iإنه الخميس Iوأريد منك الاتصال بــ |
- Susan. - Dışarda olduğumu söyle. | Open Subtitles | إنها سوزن أخبرها أنني في الخارج |
Susan ben... galiba senin valizini almışım. | Open Subtitles | سوزن ،، أنا أعتقد أنني أخذت حقيبتك |
Olamaz. Susan'ın telefonu çekmiyor. | Open Subtitles | أوه، لا إن هاتف سوزن خارج مجال التغطية |
- Tamam Susan, daha yavaş konuşmaya çalış | Open Subtitles | حسنا ، سوزن حاولي ان تتحدثي اكثر بطئاً |
Bence bir sonraki Susan Boyle olabilir. | Open Subtitles | اعتقد بانها ستكون سوزن بويل الجديدة |
Susan seni dinlemiyor demek. Aranız hep bozuk muydu böyle? | Open Subtitles | قلتَ إنّ (سوزن) لا تصغي، أيعني ذلك أنّ علاقتكما متوتّرة؟ |
Susan'ın yanına dönmen gerek. Ama bize yardım edeceksen Ira... - ... | Open Subtitles | نريدك هناك مع (سوزن) وإن كنت ستساعدنا فستكون ضد (رايتشل) يا (آيرا) |
Susan seni ayırdığında sadece dört yaşındaydın. Herkes için oldukça zordu. | Open Subtitles | كنت في الرابعة لما أخذتك (سوزن) كان أمراً صعباً على الجميع |
Ona Susan'ın eski laboratuvarını önerdim... ama o nostaljik birisi. | Open Subtitles | عرضت عليها مختبر (سوزن) السابق لكنها تحن إلى مخبرها السابق |
Hadi Susan, sanırım gitmemiz lazım. | Open Subtitles | هيا يا (سوزن) أظن أنه من الأفضل أن نذهب الآن |
Sevgili Susan benden cevaplar mı yoksa çözüm mü istiyorsun? | Open Subtitles | الغالية سوزان . هل تريدون اجوبه مني ام انها تبرئه؟ |
- Anlamıyorum. - Onu bana bırak. Susan Chappell'ı kazandırman lazım bana. | Open Subtitles | أنا لا أفهم اترك الأمر لي أريدك أن تحضر لي سوزان حية |
Yani Susan az önce bahsettiğim bu şirketlerin müşterilerinin yaptığı bir şeyi yapıyor, bizi yeniliğe yöneltiyor. | TED | وسوزان تفعل شيء وزبائن كثيرة لهذه الشركات التي تحدثت عنها تفعل، فهي تجبرنا على الإبداع. |
Tamam. Biraz geriye gidelim. Susan Launius ne zaman gelmişti? | Open Subtitles | حسنا دعنا نتوقف لثانية متي وصلت سوزي لينيوس؟ |
Bizim için endişelenme, Susan. Sonunda eski hayatını geri almak için şansın oldu. | Open Subtitles | ،(لا تقلقي بشأننا، (سوازن أخيراً لديك الفرصة كي تستعيدي حياتك القديمة |
Hayır Susan, yolunda değil. | Open Subtitles | لا , ياسوزان ليس كل شيء على ما يرام |