Şunu söyleyeyim, kimse bu konuda susmayacak ta ki Amerikan vatandaşı olana kadar. | Open Subtitles | وسأخبرك أنهم لن يستطيعوا أن يجعلوك تصمت حتى تصبح مواطناً أمريكياً |
Bu kız hiç mi susmayacak? | Open Subtitles | ألن تصمت تلك الفتاة أبداً؟ |
Leota susmayacak anne. | Open Subtitles | الأمّ، ليوتا لن تسكت |
Şimdi hiç susmayacak. | Open Subtitles | الآن هي لن تسكت. |
Hiç susmayacak sandım. | Open Subtitles | ظننته لن يسكت أبداً |
Cezbedici müzik susmayacak. | Open Subtitles | النغمة أخاذة ولن تتوقف." |
Su altında bile olsa susmayacak. | Open Subtitles | إنه لن يصمت أبداً لقد حطم الرقم العالمي في التحدث |
Şu taksi şoförünü yakalayana kadar cep telefonum susmayacak. | Open Subtitles | لكن حتى نمسك هذا سائق سيارة أجرة هاتفي لن يتوقف عن الرنين. |
Hiç susmayacak valla. | Open Subtitles | لن تصمت أبداً. |
susmayacak! Dolayısıyla kıskaç. | Open Subtitles | هي لن تسكت . أعطيني المشبك |
Hiç susmayacak. | Open Subtitles | إنها لن تسكت. |
susmayacak mısın? | Open Subtitles | الن تسكت ؟ |
Hiç susmayacak sandım. | Open Subtitles | ظننته لن يسكت أبداً |
Bunak herif hiç susmayacak sandım. | Open Subtitles | إعتقدت أن ذلك العجوز الاحمق لن يصمت أبداً. |
gör bak, telefonlarımız hiç susmayacak. | Open Subtitles | وسترى ، الهاتف لَنْ يَتوقّفَ عن الرنين. |