Evet, onlar Bayan Sutcliffe'in kızı Jennifer'ın tenis raketinin sapındaydı. | Open Subtitles | كانت مخبأة في مقبض مضرب تنس و الذي يعود لابنة السيدة ساتكليف ً جينيفر ساتكليف ً |
"İngiltere yazı-turada kazandı, ardından Sutcliffe ve Hammond öğle yemeği vakti gelmeden kulübeye döndü." | Open Subtitles | انكلترا فازت بالبطولة ساتكليف" و "هاموند" سيعودان بوقت الغداء" |
Jennifer Sutcliffe'in okuldaki odası arandı. | Open Subtitles | في غرفة ً جنيفــر ساتكليف ً و قد سبق أن تعرضت للتفتيش لكن . |
"Lord Sutcliffe eriyen buza düşüp boğularak can verdi çelik servetinin bir sokak çocuğuna kalması şok etkisi yarattı!" | Open Subtitles | غرق الأمير 'ستكليف' في الذوبان.. صدمة بعد إنتقال ثروة المصنع إلى عفريت من الشوارع |
Görünüşe göre Lord Sutcliffe'ın kayıp varisi kız olamazmış. | Open Subtitles | يبدو بأن وريث الأمير "ستكليف" لا يمكن أن يكون فتاة |
Lady Sutcliffe'nin yanında rahatça konuşabilirsin | Open Subtitles | قد تتكلم بحرية في وجود السيدة ساتكليف |
-Jennifer Sutcliffe. | Open Subtitles | ً جنيفــر ساتكليف ً |
Jennifer Sutcliffe'in tenis raketi bulunmuş ve alınmıştı. | Open Subtitles | مضرب التنس الذي يخص الآنسة ً ساتكليف ً وجد منتزعا ! |
İçinde kendi ufak bir portresi de var. Sutcliffe bir kadınla yatıyor. | Open Subtitles | بيتر ساتكليف) قاتل تسلسلي مشهور في ) بريطانيا ويلقب بالطاعن |
Bence Stu Sutcliffe daha iyi bir örnek olurdu. | Open Subtitles | أعتقد أنّ (ستو ساتكليف) كان سيكون أكثر مُلاءمة للمُقارنة. |
Dr. Sutcliffe ve ben Hopkins'te beraber oturuyorduk. | Open Subtitles | دكتور (ساتكليف) وأنا كنا طبيبين مقيمين سوياً بمستشفى (هوبكينز). |
İş arkadaşınız hakkında endişeli olabileceğinizi düşündüm, Dr. Sutcliffe. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون أكثر إهتماماً بزميلك د. (ساتكليف) |
Orada başka biri yoktu. Bahsettiği Dr. Sutcliffe. | Open Subtitles | كان هناك شخص آخر هناك بالفعل (كان الدكتور (ساتكليف |
Dr. Sutcliffe Garret Jacob Hobbs'u taklit eden kişi tarafından mı öldürüldü yani? | Open Subtitles | أن الدكتور (ساتكليف) قد قُتل على يديّ مقلد جرائم (جاريت جايكوب هوبز)؟ |
Öldürüldüğü gece Dr. Sutcliffe'in odasında olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | (نعرف أنه كان بمكتب د. (ساتكليف بالليلة التي قُتل بها |
Cassie Boyle'a, Marissa Schuur'a Donald Sutcliffe'e, Georgia Madchen'e ait kalıntılar. | Open Subtitles | البقايا الآدمية التي تخص (كايسي بويل) و(ماريسا شور)، و(دونالد ساتكليف) و(جورجيا مادشن). |
Winslow Sutcliffe isimli bir kızla ortak dört dersi varmış. | Open Subtitles | حظيت بفصل مشترك مع فتاة تدعى (وينسلو ساتكليف) |
MRI çektirdiğimi, dışarı çıktığımı, ve, uh, Dr. Sutcliffe'ın vücudunu bulduğumu. | Open Subtitles | ودخولي جهاز التصوير بالرنين المغناطيسي والخروج منه... والعثور على جثة د. (ساتكليف) |
"Yeni Lord Sutcliffe Londra sokaklarında açlıktan kırılıyordu..." | Open Subtitles | وُجد الأمير "ستكليف" الجديد يتضور جوعاً في شوارع لندن |
Lord Sutcliffe'in geldiğinizden haberi var mı? | Open Subtitles | أيعلم الأمير "ستكليف" بأنك هنا؟ |
Lord Sutcliffe'in geldiğimizden haberi var mıymışmış? | Open Subtitles | أيعرف الأمير "ستكليف" بأنني هنا؟ |