Titanik'ten düşen yolcular sadece 5 derece sıcaklığındaki suyun içine düştüler. | TED | المسافرين اللذين سقطوا عن ظهر التايتانك سقطوا في ماء بحرارة خمس درجات. |
Donmuş bir suyun içine düşmüş olabilirsin ve hipotermi geçirmişsindir. | Open Subtitles | ربما انت تشعر وكأنك في ماء مجمد وستنخفض درجة حرارتك كلا |
Hala suyun içine batınca bozuluyorlar. | Open Subtitles | إسمعوا، وحدات الإتّصال تظلّ مُغلقة عندما تكون غارقة في المياه. |
Colorado'da suyun içine, ne katıyorlar bilmiyorum ama burada onu kullanabiliriz. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما أنهم يضعون في المياه يصل هناك في ولاية كولورادو، ولكن يمكننا أن تأكد استخدام بعض من تلك هنا. |
suyun içine. Aküleri elektriği ve diğer şeyleri suyun içine koymak istiyorsun. | Open Subtitles | فى الماء ، سُتريد وضع البطاريات والإلكتررونيات والأشياء الأخرى فى الماء |
Senin yerinde olsam suyun içine sokmayı denerdim. | Open Subtitles | إذا كنت مكانك لكنت وضعتها فى الماء |
Çalışmalar suyun içine dalmanın veya sadece duruşu değiştirmenin etkilerini büyük oranda azaltabileceğini göstermiştir. | TED | أظهرت الدراسات أن الغمر في الماء أو فقط تغيير موقعك يمكن أن يقوم بخفض آثار دوار الحركة بشكل كبير. |
Bu kalbi suyun içine daldırın ve elinizle sıktığınızda pompalamadığını göreceksiniz. | TED | اغمر هذا القلب في الماء وستلاحظ أنه لا يضخ عندما تضغطه بيدك. |
Ve sonunda biri, bir mikroskop aldı ve çekirdeğin hemen yanında bulunan suyun içine baktı. | TED | وأخيراً شخصاً ما حمل مجهر ونظر إلى الماء الذي كان موجوداً بجوار قلب المفاعل. |
Adamlar köpeklerini suyun içine salıyordu. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال أطلقوا بعض الكلاب داخل الماء |
Ve soğuk suyun içine mi koydun? | Open Subtitles | وهل وضعته في ماء دافئ؟ |
Soğuk suyun içine koydun mu? | Open Subtitles | هل وضعته في ماء دافئ؟ |
suyun içine düşmemeye çalışıyoruz. | TED | وحاولنا ان لا نسقط في المياه |
Minibüs suyun içine batıyor... işe yarıyor. | Open Subtitles | الشاحنة تنغمر في المياه هذا يجدي نفعا! |
Myrtle sen "suyun içine sokmayı dene" mi demiştin? | Open Subtitles | هل قلت أننى يجب أن أضعها فى الماء |
O zaman elini ver. suyun içine doğru. | Open Subtitles | أعطنى يدك فى الماء |
Şu an burada dururken bile hala görebiliyorum, suyun içine onun arkasından fırladığım sırada zaman yavaşlamaya ve bu sahne de donmaya başladı. | TED | لم استطع الوقوف والمشاهدة بل قفزت خلفه في الماء بدأت الدقائق في التمهل والتجمد أمام هذا الموقف |
Küçük bir kuş düştü suyun içine, suyun içine, suyun içine... | Open Subtitles | الطير الصغير يسقط في الماء ..في الماء,فيالماء. |
suyun içine atla. | Open Subtitles | اقفز إلى الماء. |
Bu yüzden eğer bunu suyun içine koyarsam, etrafında gümüş rengi yansıtıcı bir kaplama görebilirsiniz ve bu gümüş yansıtıcı kaplama suyun palete dokunmasını engelleyen hava tabakasıdır ve palet kuru. | TED | لذلك إذا وضعت هذا إلى داخل الماء هنا، يمكنكم أن ترؤن طلاء فضي عاكس حوله، وهذا طلاء الفضي العاكس هو طبقة من الهواء التي تقوم بحماية الماء من ملامسة للمجداف، و تبقى جافة. |