| Sybil'a daha iyi davransaydım, beni asla o köpeğin peşine yollamazdı. | Open Subtitles | لو كنت لطيفاً مع سيبيل ماكانت سترسلنى أبداً للأمساك بهذا الكلب |
| - Günaydın, Sybil. - Bu sabah çok erkencisin. | Open Subtitles | طاب صباحك سيبيل انت مبكرة جدا هذا الصباح |
| Sybil neredeyse yemeği dağıtmak üzere. - Orada harika zaman geçirdim. - Ona inanırım. | Open Subtitles | سيبيل تكاد تجهز العشاء انا فعلاً يجب ان امضي |
| Sybil'in öngörülerine göre ağaçtan yapılmış bir tapınak, fırtınalar ateşler ve ihanetler zamanında ortaya çıkacak. | Open Subtitles | معبد مصنوع من الخشب و قد تنبأت العرافة بأن الصندوق سيظهر في وقت العواصف و النيران و الخيانة |
| Bir keresinde Sybil'le karşılaşmıştım. Ne kadındı ama. | Open Subtitles | هل تعلمين، لقد قابلت العرافة مرة امرأة رائعة |
| Sybil, onu kapatır mısın? Yarış sonuçlarını duyamıyorum. | Open Subtitles | سيبل هلا أطفأت هذا لا يمكنني سماع نتائج السباق |
| Sybil, kentten aldığım şeyleri yerleştirmemiştim, lütfen... | Open Subtitles | سيبل انا لم ارتب الاشياء التي احضرتها من المدينة .. فهلا قمتِ بذلك من فضلك؟ |
| - Sybil seni çağırıyor, Lucia. - Telefon. | Open Subtitles | سيبيل تناديك يا لوشيا هناك مكالمة هاتفية |
| Profesör McGonagall, Sybil'e içeriye kadar eşlik eder misiniz? | Open Subtitles | أستاذة ماكجونيجال، هل من الممكن أن ترافقي سيبيل إلى الداخل؟ |
| Sybil, yeryüzündeki son kızışmış kadın da olsan sana tuvalette kuyruk sallamazdım. | Open Subtitles | سيبيل أننى لن أهز ذيلى فى الحمام معكى حتى وأن كنتى أخر عاهره على الأرض |
| - Sağ ol. Zaten önemsemez. Leydi Sybil hoş biri. | Open Subtitles | هي لن تمانع على أية حال ليدي سيبيل لطيفة |
| Eminim Leydi Sybil'le hiçbir alakası yoktur. | Open Subtitles | وأظن أن الامر له علاقة بتغيب الليدي سيبيل |
| Üzgünüm Leydim ama anneniz Leydi Sybil'in döndüğünü bilmenizi istedi. | Open Subtitles | أعتذر عن إزعاجك يا سيدتي ولكن والدتك طلبت أن أبلغكِ بعودة ليدي سيبيل |
| Sybil Tapınağı'na hiçbir erkeğin girme izni yoktur. | Open Subtitles | لا يسمح لأي رجل بدخول معبد العرافة |
| Sybil'den bahsedeyim size. Bu tarikatın kurucusudur. | Open Subtitles | دعني أخبرك عن العرافة مؤسسة هذه الديانة |
| Geçen hafta, asansörde falcı Sybil'e rastladım. | Open Subtitles | أتعرف، لقد قابلت(سيبيل) العرافة في المصعد الأسبوع الماضي |
| Falcı Sybil! | Open Subtitles | مع العرافة(سيبيل)... |
| Hayır, Sybil. Geçen seferki gibi değil. Bu sefer kürtaj olmayacak. | Open Subtitles | سيبل , ليست مثل المرة الأخيرة . لن يكون هُناك إجهاض مرة ثانية |
| Sybil, sıra sende. | Open Subtitles | . سيبل , انتى مطلوبة فى الداخل |
| David, lütfen Sybil'ın arabayı boşaltmasına yardım et. | Open Subtitles | دايفيد" ،من فضلك ساعد سيبل" في إفراغ ما بالسيارة |
| Sybil, eldivenlerimi salondaki masada mı bırakmışım? | Open Subtitles | "سيبل" ،هل تركت قفازاتي على منضدة الردهة؟ |