ويكيبيديا

    "tükenmekte" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بالانقراض
        
    • بالإنقراض
        
    • المنقرضة
        
    • للأنقراض
        
    • المعرضة
        
    • المهددة
        
    Dünya üzerinde nesli tükenmekte olan neredeyse tüm canlılar, burada satılık. Open Subtitles ومن كل شيء تقريبا المهددة بالانقراض في العالم هو للبيع هناك.
    Anlayacağınız nesli tükenmekte olan canlıların ticareti için Hong Kong'taki Walmart. Open Subtitles في الأساس، ووول مارت للتجارة المهددة بالانقراض الأنواع في هونغ كونغ.
    Nesli tükenmekte olan bir koyun türü muflon'a da aynı şey yapıldı. TED نفس الأمر وقع مع الموفلون، حيث انها من الأنواع المهددة بالانقراض من الأغنام.
    Bunlar nesli tükenmekte olan türleri korumak için üretilmiş iki hayvan. TED هذان مخلوقان تم تكوينهما من أجل حماية الأصناف المهددة بالإنقراض.
    Hmm, Planladığınız kadar başarılı olacağını sanmam. Soyları tükenmekte olan hayvanlardan alamazsınız. Open Subtitles هذا لن يجدي نفعا ، لن تستطيع أن تضع أساور للحيوانات المنقرضة
    Arkadaşlarımı kavanozlara tıktım, bu bir bakıma soyu tükenmekte olan kişiyi miksere tıktım. TED أضع أصدقائي في جرار، أضع هذ الشخصية، هذا النوع من الشخصيات المهددة بالانقراض في خلاط.
    Bilim insanları bu teknolojiyi nesli tükenmekte olan vahşi yaşamı izlemek için kullanabilirler. TED يمكن للعلماء استخدام هذه التقنية لتتبع الحياة البرية المهددة بالانقراض.
    Tüm mönü soyu tükenmekte olan türlerden oluşur. Open Subtitles قائمة الوجبات تحتوي بالكامل على حيوانات مهددة بالانقراض
    Bu harika. Ziyaretçiler nesli tükenmekte olan bir hayvanı görmek için parka hücum eder. Open Subtitles عظيم، سيأتي الزائرون من مسافاتٍ بعيدة لرؤية نوعٍ مهدّدٍ بالانقراض
    Ve bu; neredeyse kesinlikle, tarihimizin çoğunda nesli tükenmekte olan nadir türlerden olduğumuz gerçeğini yansıtmakta. Open Subtitles و ذلك يعكس بصورة شبه مؤكدة حقيقة أننا في معظم تاريخنا كنا نوع نادر و مهدد بالانقراض
    Tıpkı kutupta gezinmek veya soyu tükenmekte olan bir deniz kaplumbağasıyla yüzmek gibidir. Open Subtitles مثل نهر جليدي متدرج او السباحة مع سلحفاة البحر المهددة بالانقراض
    Chung'ın işi, nesli tükenmekte olan hayvanların parçalarının ve av etlerinin ithalatında yoğunlaşıyor. Open Subtitles أعمال تشونغ متخصصة في استيراد لعبة اللحوم وأجزاء من الحيوانات المهددة بالانقراض.
    İnsanları değil vahşi ve nesli tükenmekte olan yaratıların kırımından sorumlu olanları. Open Subtitles مسؤولون عن هلاك المئات من المخلوقات البرية و المهددة بالانقراض.
    Paul da, benim gibi nesli tükenmekte olan canlılarla ilgilenen bir foto muhabiri. Open Subtitles بول مصور صحفي، مثلي، وتركز على الأنواع المهددة بالانقراض.
    Paul ve Shawn nesli tükenmekte olan canlıların ticari olarak satılması konusuna dikkat çekmeye çalışıyorlar. Open Subtitles بول وشون محاولة حلقات تمثال نصفي بيع الأنواع المهددة بالانقراض.
    Guar, nesli tükenmekte olan ve Güneydoğu Asya'da yaşayan bir toynaklı hayvandır. TED الغار هو أحد ذوات الحوافر المهددة بالإنقراض في جنوب شرق آسيا.
    Soyu tükenmekte olan Beyaz popolu Kırlangıç. Open Subtitles إنه طائر السنونو أبيض الوجه المهدد بالإنقراض
    Soyu tükenmekte olan türlerin devamı için bir iyiliğiniz dokunmuş olacak. Open Subtitles ولكن لمعلوماتكم، أنه لأجل قضية صالحة وهي حماية الحيوانات المنقرضة
    Kıl yengeci ya da kasık bitinin nesli tükenmekte. - Güzel haber. Open Subtitles ... الكراب هو ... أو قملة العانة . معرضة للأنقراض
    Bunu korunaklı bölgelerde yetiştirme programından faydalanan nesli tükenmekte olan düzinelerce hayvana anlat. Open Subtitles قولي هذا لعشرات الفصائل المعرضة للخطر التي انتفعت من برامج التربية في الأسر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد