Pazarlamacılar bizim, hakkımızdaki tüm bilginin yararımıza olacak bir şekilde kullanılacağına inanmamızı istiyorlar. | TED | الآن يفضل المسوّقين أن نعتقد أن كل المعلومات المتعلقة بنا سوف تستخدم دائماً فيما يصب في مصلحتنا. |
Epps ihtiyacın olan tüm bilginin önünde durduğunu söylemeden önce neden bahsediyordu? | Open Subtitles | عن ماذا تحدث أيبس قبل أن يقول كل المعلومات التي تريدها هي أمامك ؟ عظام , الشقراء , و عن معصمه |
tüm bilginin geçtiği yol. | TED | إنه طريقة تمرير كل المعلومات. |
Gerçek bir çalışma çok daha fazla etmeni ve onları nasıl dahil ettiğini içerir ama bu örnek için ihtiyacınız olan tüm bilginin dahil olduğunu varsayın. | TED | الدراسة الحقيقية تعرض بالتفصيل عناصر أكثر بكثير والطريقة التي فسرتهم بها، ولكن لهدف هذا التمرين، افترض أن كل المعلومات التي تحتاجها مُدرجة. |
- tüm bilginin aynı olması gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب أن تكون كل المعلومات متطابقة؟ |