| Kaleci olduğunuzda tüm gözler üzerinizdedir, bu da baskıyı getirir. | TED | عندما تكون حارس مرمى، تكون كل العيون عليك، ومع هذا يأتي الضغط. |
| Ama maliyeti ne olacak? tüm gözler New York City'de... Son kararın terörü bitirip bitirmeyeceği merakla bekleniyor. | Open Subtitles | كل العيون الآن متجهة لمدينة نيويورك حيث أن الحكم العرفي سينهي الإرهاب |
| Ama tüm gözler yine de geçen yılın NFC şampiyonunun... karşısına çıkacak olan Dick Vermeil'in takımında olacak. | Open Subtitles | لكن كل العيون ستكون على المدرب ديك فيرميل كما يواجهون دفاع أبطال الإن إف سي |
| Görünen o ki nadiren bu tür durumlara karşı pratik yapıyoruz. Sonuç olarak, bazen tüm gözler üzerimizdeyken elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. | TED | يتضح أننا نادرًا ما نتدرب تحت الظروف التي سوف نؤدي فيها، وكنتيجة، عندما تكون كل الأعين علينا، أحيانًا نفسد أداءنا. |
| Seçimden sonra, tüm gözler Florida'da, tekrar sayımı izliyor. | Open Subtitles | تتجه كل الأنظار الآن إلى إعادة الفرز. |
| Ama tüm gözler yine de geçen yılın NFC şampiyonunun... karşısına çıkacak olan Dick Vermeil'in takımında olacak. | Open Subtitles | لكن كل العيون ستكون على المدرب ديك فيرميل كما يواجهون دفاع أبطال الإن إف سي |
| Tören başladığında tüm gözler yukarıda dünyanın en büyük balonlarının şehrin üzerinde süzülmesini izleyecek. | Open Subtitles | عندما يبدأ الإحتفال كل العيون سوف تتجه إلى السماء لمشاهدة أكبر بالون في العالم يحوم فوق هذه المدينة |
| Şehrin ucunda bir şey havaya uçuracak ve tüm gözler oradayken, gidip bankayı soyacak. | Open Subtitles | بطريقته المعتادة تفجير شيء وسط المدينة وبينما كل العيون هناك يتجه هو للمصرف |
| Biliyorum, efendim. Şu anda tüm gözler bu dava üzerinde. | Open Subtitles | من يدري سيدي، كل العيون على هذه القضية الآن |
| tüm gözler üzerinde, öyle değil mi kusursuzluk timsali? | Open Subtitles | كل العيون متوجهة نحوك، أليس كذلك أيتها الأيقونة النقية؟ |
| Bilirsin işte, patlamalı motorlar üstüne bir ders istersen tamam, tüm gözler bende olsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين . تريدين سماع محاضرة عن احتراق المحركات ,حسناً كل العيون علي |
| tüm gözler senden geleceğe çevrilir. | Open Subtitles | كل العيون ستنتقل منك إلى المستقبل |
| Bu yıl sandıkta birçok mesele var ama tüm gözler, belediye başkanlık yarışında. | Open Subtitles | العديد من القضايا الهامة و _ على ورقة الاقتراع هذا العام، ولكن كل العيون على السباق لمنصب رئيس البلدية. |
| Bahar akışı durduğunda, tüm gözler Arakie'e dönecek. | Open Subtitles | عندما يتوقف إنتاج البهارات ستتجه كل العيون لــ (أريكاس) |
| tüm gözler, ezilen kadar ezenlerin de tüm gözleri bizim üzerimizdeydi. | Open Subtitles | -إلى أننا مثلنا آمال أمريكا غير المحرّرة -بعد و كل الأعين ،أعين المضطهِِد و أعين المضطهَد مثبتة علينا |
| Ancak tüm gözler dördüncü sırada bitirmiş olan adamda. | Open Subtitles | ولكن كل الأعين صوب الرجل الذي أتى بالمركز الرابع! |
| Ama tüm gözler dördüncü bitiren kişinin üzerinde! | Open Subtitles | ولكن كل الأعين مسلّطة على الرجل الذي يحل بالمركز الرابع على نحو مذهل! |
| - ♪ tüm gözler üzerimde ♪ - ♪ Uma, Uma ♪ | Open Subtitles | * كل الأنظار موجهة لي، دعني أراهم *- * ((آوما))، ((آوما)) *- |
| tüm gözler acapella şarkıcıları Barden Güzelleri'nin üzerindeydi. | Open Subtitles | كل الأنظار كانت صوب مغنيات الأغاني بدون موسيقى، (باردين بيلاز) |
| Şimdi hayal et şunu birlikte Stuart'ın partisine giriyoruz ve bir anda tüm gözler, Amerika'nın en sevilen ve göz alıcı çiftine dönüyor... | Open Subtitles | الأن تخيلي هذا : أنتِ وأنا ندخل حفل "ستيورات" وكل العيون تستدير كي ترى أكثر أزواج أميركا حباً وسحراً |
| tüm gözler kamyonda olsun. Bakalım kim yanaşacak? | Open Subtitles | عيونكم على الشاحنة لنرى من سيقترب منها |
| Şu sırada tüm gözler Florida'da. | Open Subtitles | تتجه كل الانظار الى ولاية فلوريدا في هذه الساعة |