Winn, sen bilişimde çalışıyorsun. Senin Tüm hayatın algoritma üzerine kurulu değil mi? | Open Subtitles | وين , انت خاص بالتكنولوجيا و التقنيات أليست حياتك كلها مبنية على ألريثم؟ |
Tüm hayatın olmaya başlıyor, sonra biri sigarasını söndürmeyi unutuyor ve her şey yanıp kül oluyor. | Open Subtitles | يستحوذ على حياتك كلها. ثم ينسى احدهم ان يطفىء سيجارته. ويحترق كل ما تملكين باكمله. |
Sadece o anın Tüm hayatın boyunca süreceğini umut edersin. | Open Subtitles | تماسك فحسب, آملاً أن تلك اللحظة ستأخذ حياتك كلها. |
Güven bana. Tüm hayatın bu nesne yüzünden yok olacak. | Open Subtitles | ثق بي ، حياتك بأكملها سوف تتدمر بواسطة هذا الشيئ |
Tüm hayatın boyunca kendinle ilgilenebildiğini kanıtlamak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | في حياتك بأكملها أنت مضطر للإثبات ذلك يعني بأنك قادر على الأعتناء بنفسك |
Fakat, Tüm hayatın başarı üzerine inşa edilmişse zor durumlar ile nasıl başa çıkacaksın? | TED | ولكن في حال ما تم هندسة كل حياتك نحو النجاح، فكيف لك أن تتعامل مع الأوقات الصعبة؟ |
Peki Kontes en azından sen en iyi arkadaşın seni küçük düşürüp ihanet edecek mi diye merak etmedin Tüm hayatın boyunca. | Open Subtitles | حسنا, كونستنس على الأقل انتي لا تعيشي حياتك كلها قلقلة اذا كانت صديقتك ستيهنك او تخونك |
Tüm hayatın cerrahi olmuş olsa bile, bu yemek masasında bağırsak muhabbeti yapabileceğin anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حتى ان كانت جراحة حياتك كلها ، هذا لايعني ان عليك التحدث عن الأحشاء على مائدة العشاء. |
Tüm hayatın boyunca, sadece eğlenceli olduğu için bir şey yaptın mı hiç? | Open Subtitles | في حياتك كلها, هل فعلت شيء ما لكي تضحك فحسب؟ |
Tüm hayatın boyunca duyduğun en gürültülü sestir. | Open Subtitles | انه أعلي صوت يمكنك أن تسمعه في حياتك كلها |
Tüm hayatın boyunca, yalan söylemediğin gerçeği ile kendinle övündün. | Open Subtitles | حياتك كلها كنت تفتخر بنفسك لحقيقة أنكَ لا تكذب |
- Sadece görünüşün değil, Tüm hayatın. | Open Subtitles | كم أن الشخص طبيعي ليس فقط مظهرك, ولكن في حياتك كلها |
Hayal bile edemezsin. Tüm hayatın değişir. | Open Subtitles | لا تستطيعِ تصوّر الأمر حياتك كلها تتغير |
Yani Tüm hayatın boyunca tek bir kişiyle mi yattın ? Oh, Tanrım. | Open Subtitles | اذاً فى حياتك كلها نمت فقط مع؟ |
Tüm hayatın boyunca biri yanında oluyor ve birden gidiyorlar. | Open Subtitles | إنه شخص يكون معك حياتك بأكملها ومن بعدها يرحلون |
Babanı bıçaklayan adamı Tüm hayatın boyunca aradığını düşün. | Open Subtitles | تخيّل أن تمضي حياتك بأكملها تبحث عن الرجل الذي قتل والدك |
Bebeğin annesini Tüm hayatın boyunca sevmeye hazır olduğunda bebek yapacağına söz ver, çok ciddi bir konu bu. | Open Subtitles | يجب أن تعدني بأنّك لن تحظى بطفلٍ حتى تكون مستعداً بأنّ تقضي حياتك بأكملها عاشقاً لأمّ ذلك الطفل وهذا أمرٌ مهمّ |
Gençken, Tüm hayatın eğlenceden ibarettir. | Open Subtitles | عندما تكون شاباً, تتعلق كل حياتك بسعي المرح |
Confessor güçlerini kullanmayı öğrenmenin Tüm hayatın boyunca sürdüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتيني بأنك استغرقتي كل حياتك لتعلم كيفية التحكم في قوة الكاهنة. |
Tüm hayatın bu kadına bağlı ve sen onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | حياتك بكاملها تعتمد على هذه المرأه ولا تعرف أي شيء بشأنها |
Tüm hayatın boyunca, kötü, hain kızlarla mücadele etmen gerekecek. | Open Subtitles | سوف تضطرّين للتعامل مع الفتيات الوضيعات اللآتي يطعنّ في الظهر في حياتكِ كلها |
Orası, Tüm hayatın boyunca olabileceğin en güvenli yer. | Open Subtitles | إنّه أكثر مكانٍ آمن ستدخله في حياتك كلّها |