tüm hesaplarını izliyorlarmış ve görünüşe göre yüklü bir çek yazmış. | Open Subtitles | لقد كانوا يراقبون كل حساباته ومن الواضح أنه كتب شيك كبير |
Sana karşı dürüst olacağım Tabor tüm hesaplarını boşalttı ve gitti. | Open Subtitles | أنا ستعمل... أنا ستعمل مستوى معك. ذهب تابور، وأزال كل حساباته قبل مغادرته. |
- Ve Amerika onun tüm hesaplarını dondu... - Biliyorum. | Open Subtitles | -و"أمريكا" ستجمد كل حساباته |
Belli ki insanlar ona saygısızca yaklaşınca o da tüm hesaplarını kapamış. | Open Subtitles | يبدو بأن بعض الأشخاص كانوا وقحين في التعامل معه لذا قد قام بإلغاء جميع حساباته الشخصية |
Yasadışı petrol ticaretinin finansal kayıtları mı? Öyle olmasını umuyorum, ama Bart tüm hesaplarını o sabah kapatmış. | Open Subtitles | انا افترض ذلك ولكن بارت اغلق جميع حساباته هذا الصباح |
El Zuhari, tüm hesaplarını kapatmamı emretti. | Open Subtitles | امرني ال زهري باغلاق جميع حساباته |