Anneannem gibi kadınların Türkiye'de yaptıkları bir başka şey de aynaları kadifelerle örtmek veya ters çevirerek duvara asmaktır. | TED | أمر آخر تفعله نساء كجدتي في تركيا هو تغطية المرايا بقماش من القطيفة, أو تعليقها على الجدران وهي مقلوبة. |
- Sen ona bakma. Türkiye'de herşey mümkündür. Seni kaçakçılıktan suçlamayabilirler. | Open Subtitles | كل شيء محتمل في تركيا انهم قد لا يعاقبونك على التهريب |
Duyduğum ve de şahsen inandığım bir hikayede Türkiye'deki günleri anlatılıyor. | Open Subtitles | قصه اخبرها لي بعض الفتيان.وهي التي اصدقها من ايامه في تركيا |
Gezegenin en büyük petrol ve gaz kaynaklarından bazıları Türkiye'nin doğusunda Orta Asya'dan Afganistan'a uzanan hat üzerinde yer alır. | Open Subtitles | بعضا من أكبر حقول النفط و الغاز في العالم موجودة في شرق تركيا في حزام عبر آسيا الوسطى حتى أفغانستان |
Sırbistan'daki havaalanını, Moskova, Paris arası hızlı tren hattını, Türkiye'deki gaz boru hatlarını, Makedonya'daki bir otoyol köprüsünü o destekliyor. | Open Subtitles | مطارات في صربيا، خط سكة حديد سريع بين موسكو وباريس وخطوط أنابيب غاز في تركيا ورسوم عبور الجسر في مقدونيا. |
Türkiye'nin Ermeni topluluğu içinde daha birkaç ay önce yaşandı. | TED | في المجتمع الارميني في تركيا منذ عدة شهور |
1950'de Türkiye ilk özgür ve adil seçimlerini yaptı. Daha otokratik, laik rejim böylece sona erdi, ki bu rejim Türkiye'nin doğuşuydu. | TED | ففي 1950 جرت اول انتخابات حرة في تركيا والتي انهت عصر الاستبداد العلماني وكانت تلك الانتخابات بداية انطلاقة تركيا |
Türkiye'deki dindar Müslümanlar, politik sistemi oy kullanarak değiştirebileceklerini gördüler. | TED | ووجد المحافظون الاسلاميون في تركيا ان التصويت هو الوسيلة الوحيدة للتغيير في تركيا |
İkincisi, son yirmi yıl içinde, küreselleşme sayesinde, pazar ekonomisi sayesinde, orta sınıfın yükselmesi sayesinde, Türkiye'de, benim tanımımla İslami çağcılığın yeniden doğuşunu gördük. | TED | كما انه في العقدين الأخيرين .. وبفضل العولمة واقتصاد السوق وبفضل نمو الطبقة الوسطى رأينا في تركيا ما اسميه انا اعادة ولادة الحداثة الاسلامية |
1999'da, Türkiye'deki büyük depremde, yerel malzemeler kullanarak bir barınak oluşturmak için oraya gittim. | TED | وفي عام 1999، في تركيا حين حدث زلزال كبير، ذهبت إلى هناك و باستخدام المواد المحلية قمت ببناء مخيمات |
Türkiye'de doğdum, Kürt bir aileden geliyorum ve ben henüz çocukken Danimarka'ya taşındık. | TED | ولدت في تركيا لأبويين كرديين وانتقلنا إلى الدنمارك عندما كنت طفلة. |
Ve orada, Türkiye'de olanlar bence her yerde olabilir. | TED | وأعتقد أيضًا أن ما حدث في تركيا يمكن أن يحدث في أي مكان. |
Erdoğan'ın Türkiye'sinde siyasi karikatürler yaptığı için. | TED | لأنه كان يرسم الكاريكاتير السياسي في تركيا تحت حكم أردوغان. |
Nicoal Sarkozy'nin aksine Atatürk, Türkiye'yi modernize etmek için insanları peçeden vazgeçirmek için istekliydi. | TED | آتاتورك وليس نيكولاس ساركوزي فقد كان حريصاً جداً على إلغاء الحجاب في تركيا لكي يدفعها إلى التمدن |
Sonra geçen yaz tatile Türkiye'ye geldim, ve evlendim. | Open Subtitles | ثم الصيف الماضي أتيت إلى تركيا في إجازة، و تزوجت |
Türkiye'de bir yerlerde. Bildiğimiz tek şey bu. | Open Subtitles | إنه في تركيا في مكان ما هذا كل ما وجدناه |
Çünkü Türkiye'den bir ürün alırsanız veya başka bir yerden, etiketi Türkçe değil, öyle ise bu yerel bir ürün değil. | TED | لأنه إذا وصلكم أي إنتاج من تركيا أو غيرها ليس مكتوبًا عليه باللغة التركية فإنه ليس إنتاجًا محليًّا. |
"Kopeikin firmamızın Türkiye temsilcisiydi beni eğlendirmesi gerektiğini sanıyor diye düşündüm. | Open Subtitles | كوباكن هو مندوب شركتنا فى تركيا و اعتقدت انه يريد ان يجعلنى احظى بوقت سعيد |
Türkiye'de insanlığın en eski çiftçi toplumlarından birinin kalıntılarının çıkarıldığı bir bölgeye gidiyorum. | Open Subtitles | إنني متوجه إلى منطقة حيثُ يُنقِّب الباحثون عن بعض من أقدم المجتمعات الزراعية البشرية. في وسط تركيا. |
O zamana kadar Amerikalılar benzer füzeleri çoktan Türkiye'ye götürmüştü bile. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، كان الأميركيون بالفعل قد نقلوا صواريخ مماثلة إلى تركيا |
Türkiye'de haşhaş yetiştirdiği tarlaları varmış. | Open Subtitles | لدية حقول فى تركيا حيث يزرعون الخشخاش |
Bu sabah Türkiye'den bir grubun olası bir saldırısıyla alakalı bir söylenti vardı. | Open Subtitles | هناك حديث هذا الصباح عن احتمال وقوع بعض الهجمات من قبل جماعات خارج تركيا |