dünyadan ayrıldı. Kayboluşuyla birlikte ani, korkunç ve her şeyi kaplayan bir kıtlık dünyayı tüyler ürpertici bir sessizliğe sarmaladı. | TED | وفي اختفائها، قحط عامر ومفاجئ هب على العالم بصمت مخيف. |
Burası gün içinde de tüyler ürpertici. | Open Subtitles | أراهن أن هذا المكان مخيف في النهار ، أيضاً |
Ama biz, şahısları tüyler ürpertici olduğu için tutuklamayız. | Open Subtitles | لَكنَّنا لا نَعتقلُ الناسَ لأنْ يَكُونَ مخيف. |
Haydi. Kapıyı çal, Burt'e 67. cadde üzerinde, tüyler ürpertici bir adam gördüğünü söyle. | Open Subtitles | أطرق الباب وأخبر برت أنك وجدت شخص مريب في الطابق 67 |
Ve bu tamamen tüyler ürpertici, ama aynı zamanda rahatsız edici biçimde ateşli. | Open Subtitles | وأنا أَعرفُ بأنّ ذلك مخيفُ كلياً، لكن في نفس الوقت... جذاب بشكل مقلق. |
Çoğu şeyi umursamıyorum zaten... ama bu biraz tüyler ürpertici. | Open Subtitles | أنا لا أمانع الكثير من الاشياء لكن هذا مرعب قليلا |
O zaman tüyler ürpertici aile ve resim hakkında her şeyi öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | عن هذه العائلة المخيفة في هذه اللوحة المخيفة |
Tamam işte durum. Biliyorum bu tamamen tüyler ürpertici. | Open Subtitles | حسنٌ، إليكِ الأمر، أعلم أنه مخيف للغاية، أعلم ذلك حقًأ |
Upuzun, karanlık, tüyler ürpertici servis tünelinin içindeler. | Open Subtitles | بداخل عدة أميال من نفق مظلم و مخيف هذا رائع |
Bilginiz olsun diye söylüyorum, yaptığınız şey cidden tüyler ürpertici. | Open Subtitles | حسناً, للمعلومية ما تعملونه يا رفاق مخيف جداً |
Bu mahallede bize sorun çıkaran bir tüyler ürpertici adam var. | Open Subtitles | نعم ، هناك رجل مخيف حقاً في الحي كان يسبب لنا المشاكل |
Bir adım öne çıkıp, seni öpüyorum. Ve tam da şu anda fark ettim ki, bu tüyler ürpertici bir durum. Daha önce kimse bana, mahkemeden önce görebileceğim bir sapkınlık videosu çekmemişti. | Open Subtitles | فقط اثبت هنا واقبلكِ والآن فقط، هذه اللحظة أدركت كيف أن هذا مخيف لا أحد قام بتعقبي وتصويري ابداً |
Armin... Sürekli Eren'e yapışık kalmanın tüyler ürpertici olduğunu düşünürdüm ama her zaman da cesaretli olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | آرمين ، لقد أعتقدتُ أنهُ لشيء مخيف أنّ تلتصق بـ إيرين دوماً |
Hatta hoş olmamasını geçtim, neredeyse tüyler ürpertici. | Open Subtitles | في الواقع، إنه بعيدٌ عن كونه أمراً رائعاً، إنه مخيف تقريباً كلا، إنه مخيف حقاً |
tüyler ürpertici adamın biri karavanıyla gelip hesabı kapatmış, adresini de bırakmamış. | Open Subtitles | شخص مريب يقود شاحنة قام بإغلاق حسابه.. ولم يرسل شيئأ |
tüyler ürpertici adamın biri karavanıyla gelip hesabı kapatmış, adresini de bırakmamış. | Open Subtitles | شخص مريب يقود شاحنة قام بإغلاق حسابه.. ولم يرسل شيئأ |
Şu bacadaki sembol tüyler ürpertici. | Open Subtitles | نعم، هذا الرمزِ . مخيفُ جداً على هذه المدخنةِ |
Bu memura bayiliyorum. tüyler ürpertici biri. | Open Subtitles | أحبّ هذا الضابط فهو مرعب جداً |
Evet, Ted, o yastığı hala bulundurduğun gerçeği iğrenç ve tüyler ürpertici. | Open Subtitles | حسناً يا تيد ،الحقيقة بأنك مازلت تحتفظ بتلك الوسادة المخيفة والمقرفة |
Bu kutunun içinde 9-9'un geçtiğimiz sekiz yılda... ..üzerinde çalıştığı tüyler ürpertici suçlar var. | Open Subtitles | يوجد في هذا الصندوق كل قضية مروعة عمل عليها فرقة 9-9 في الثماني سنسن الأخيرة |
Son zamanlarda havalı ve tüyler ürpertici bir şeyler yaptınız mı? | Open Subtitles | هل قُمتَ بشئ جميل أو مفزع مؤخراً |
Schweickart'ın, Apophis'in nereyi vurabileceğiyle ilgili tüyler ürpertici bir senaryosu var. | Open Subtitles | شويكارت يفترض سيناريو تقشعر له الأبدان حيث سيضرب أبوفيس |
# tüyler ürpertici ve mide bulandırıcısın # | Open Subtitles | أنت مخيف.. وأنت.. أنت زاحف.. |
Birinin bütün evin odalarını gezdiğini aynaları kırdığını neleri ellediğini bilmek tüyler ürpertici. | Open Subtitles | إنه لأمر مُخيف أن تعرفي بأنَّ هنالك شخصاً تجوَّلَ في كل أنحاء المنزل و قام بتحطيم المرايا، و قام بلمس ما لا نعرفه |
Diğer erkekler de aynı arayışın peşine düştüler ve sonları tüyler ürpertici oldu. | Open Subtitles | ذهبت الذكور الأخرى لنفس المسعى وكانت نهايتهم مروّعة |