ويكيبيديا

    "tıkalı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مسدود
        
    • مسدودة
        
    • انسداد
        
    • إزدحام
        
    • انسدت
        
    Şükürler olsun, çünkü doktorlar durmadan bana kötü bir şekilde tıkalı olduğunu söyleyip duruyorlardı. Open Subtitles حمداً لله، لأن الأطباء يخبرونني بأنه مسدود دائماً
    - Vay, burnum tıkalı değil. - Baba, şunlar fırtına bulutu mu? Open Subtitles رائِع، لا أنف مسدود أبي، هل هذه هي الغيوم العاصِفة؟
    Sıradan bir tıkalı tuvalet de değil ha, tesisatçıya da ihtiyacım yok. Open Subtitles وليس أي مرحاض مسدود عاديّ. كما، أنا لست بحاجة إلى مكبس.
    Normalde buna hastanın bağırsağının tıkalı olması derdim ama eminim çok gerçekçi bir tespitle cevap vereceksin. Open Subtitles عادةً أقول أنه يشير إلى أن أمعاء المريض مسدودة لكنني متأكد أنه لديك تفسير أقوى
    Herhangi bir vasat doktorun hastanın bağırsağının tıkalı olduğunu düşündüğünü gösterir. Open Subtitles يبدو أن طبيب عشوائي ذو مهارات محدودة يظن أن أمعاء المريض مسدودة
    muhtemelen bir yönü dışında: şimdi şehir merkezinin gerçekten ne kadar tıkalı ve istilaya uğramış olduğuna dair görsel bir sunumum oldu. TED ما عدا من منظور واحد أصبح لدي الآن تمثيل بصري ممتاز عن مدى انسداد و اجتياح قلب المدينة
    Diğer tahlillerde bir sorun yoktu, hiçbir yerde tıkalı damar görülmedi. TED لكن لم تكن أي من الفحوصات الأخرى سلبية، حيث لم توجد أي علامة على انسداد بالشرايين بأي مكان.
    Unut bunu. Yol tamamen tıkalı. Open Subtitles إن الطريق مسدود حتى نهاية الشارع
    Ağzımı kapatamam, çünkü burnum tıkalı. Open Subtitles لا يمكن اقفال فمى لان أنفى مسدود
    Ağzımı kapatamam, çünkü burnum tıkalı. Open Subtitles لا يمكن اقفال فمى لان أنفى مسدود
    348 numaralı odanın tuvaleti tıkalı. Open Subtitles هناك حمام مسدود في غرفة رقم 348
    Hayati tehlikesi yok ama bir damarı %70 tıkalı bu yüzden stent taktık. Open Subtitles لقد زال من الخطرّ ، لقد أحد شرايينه مسدود بنسبة 70% ، لذا قمنا بوضع دعــامة
    Ben de ona tuvaletin tıkalı olduğunu söyledim. Open Subtitles "و أخبرتها: " حسناً, إن المرحاض مسدود
    Burunlarımızı, tıkalı ve içleri dolu bir şekilde saygı ile kaldırıyoruz. Open Subtitles تركنا أنوفنا مسدودة و غير نظيفة توقيراً لك
    hey,yarın sabah duş alma. boru hala tıkalı. Open Subtitles لا تستحمِ غداً فالبالوعة ما زالت مسدودة والأمر مقرف جداً
    Burnumun da bir deliği tıkalı. Muhtemelen bir saat sonra öbür deliği tıkanacak. Open Subtitles و أنفي تفعل الشئ الذي يكون ، واحدة مسدودة ثم بعد ساعة الاخري تصبح مسدودة
    Bu kadının pis su boruları her zaman tıkalı, değil mi? Open Subtitles مجاري تلك المرأة دائماً مسدودة أليست كذلك ؟
    ..ve tüm otoyollar tıkalı. Umarım bunun için bazı parlak fikirlerin vardır. Open Subtitles انسداد الطرق السريعة، أتمنى أن يكون لديك حلاً لهذا
    Östaki borum tıkalı. Böyle tepki vermesi çok normal. Open Subtitles لديّ انسداد في القناة السّمعيّة، وهو ردّ فعل طبيعي تماماً
    Genetiği değiştirilmiş çocuk daha yükseğe sallanıyor, daha iyi görünüyor, daha iyi bir öğrenci, silmek zorunda olduğunuz tıkalı burunları yok. TED وتجد أن الطفل المعدل وراثياً يتأرجح إلى مسافة أعلى، ويبدو أفضل شكلاً، وأفضل تحصيلاً في الدراسة، ولا يعاني من انسداد الأنف والذي عليك في كل مرة مسحه.
    Sabit GPS'li sahte telefonlardan tüm rotamız boyunca otoban girişine kadar tıkalı yol sinyali yayıyorum. Open Subtitles أنا أزيّف إشارة هواتف مع مُحدّد مواقع ثابت طوال طريقنا لمُحاكاة إزدحام مروري وُصولاً إلى التقاطع.
    O zaman atar damarlarım çil çil altınla tıkalı! Open Subtitles عندها شراييني قد انسدت بالذهب الأصفر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد