ويكيبيديا

    "tıpatıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مطابقة
        
    • متطابق
        
    • متطابقان
        
    • إشبه
        
    • يبدو تماما
        
    • كحبتي
        
    • طبق الأصل
        
    • بالضبط نفس
        
    D.N.A, Yargıç Joseph Dredd'inkine tıpatıp uyuyor. Open Subtitles البصمة الوراثية مطابقة تمامآ للقاضى جوزيف دريد
    tıpatıp aynısı. Bana söylediğinin aynısı. Open Subtitles إنها مطابقة بالضبط هذا ما قالته لي بالضبط
    Molekülün sol kısmı, bütün bakteri türleri için tıpatıp aynı. TED الجزء الايسر من كل جزيء متطابق في كل صنف من انواع البكتيريا
    Belki ikimiz de tıpatıp aynıyız küçük ama çok önemli bir detay dışında. Open Subtitles لعلنا متطابقان تماماً فيما عدا اختلاف بسيط ولكن حاسم.
    Bu operasyonda hastanın yüzü ve vücudu tıpatıp başka birininki gibi yeniden şekillendiriliyor. Open Subtitles حيث المريض الوجه والجسم يشكّل ثانية إلى إشبه شخص آخر.
    Karttaki Thomas Miller, şu an burada olan Thomas Miller'a tıpatıp benziyor. Open Subtitles وأليس ذلك مضحكا هذا توماس ميلر يبدو تماما مثل واحدة
    Anlaşılan birbirimize tıpatıp benziyoruz. Open Subtitles نحن كحبتي بازلاء في برعم
    Bir hafta önce işin içine kocanıza tıpatıp benzeyen biri daha girdi. Demek haberiniz yok? Open Subtitles وقبل أسبوع إنضم له شخص آخر صورة طبق الأصل من زوجكِ أتعلمين ذلك؟
    Jennifer'da kullanılan bu düğümler, 14 yıl öncekilerin tıpatıp aynısı. Open Subtitles هذه عقدة على جنيفر. بالضبط نفس عقدة من قبل 14 عاما.
    Kutuyu gördüm, tarifi buldum, ve tıpatıp aynısı. Open Subtitles رأيت الصندوق ، وجدت الوصفة وكان كانت مطابقة
    tıpatıp aynısıymış, ama daha karanlıkmış. Open Subtitles كان صورة مطابقة له عدا أنه كان أغمق لوناً كان تاج محل أسود
    Bir keresinde banyoda kız kardeşimle bana tıpatıp kukular demişti. Open Subtitles سنة واحدة في الواقع جعلتني وأختي مطابقة موموس.
    Bak, elimizde eşleşmiş 3 tane parmak izi ona tıpatıp benzeyen intihar etmiş biri ve bu ikisiyle bağlantıya geçmiş yuvarlak bir oğlan var. Open Subtitles إنظر، حصلنا ثلاثة بصمات مطابقة لها، منتحرة تشبهها تماماً، ولدينا شاذ مرتبط بكلتاهما.
    tıpatıp değil ama büyük benzerlikle. Open Subtitles نعم .. ليسا توأم متطابق و لكن يوجد بينهما شبه كبير
    Muhtemelen kendisini vuranla tıpatıp aynı olan bir silahtan atılmış kendisini vuranla tıpatıp aynı bir antik mermi ateşlemiş. Open Subtitles وقام بإطلاق النار برصاصة عتيقة مطابق لرصاصات قد قتل بها على الأرجح أطلق الرصاص من سلاح متطابق
    Belki ikimiz de tıpatıp aynıyız küçük ama çok önemli bir detay dışında. Open Subtitles لعلنا متطابقان تماماً فيما عدا اختلاف بسيط ولكن حاسم.
    Size birbirinize tıpatıp benzediğinizi söyleyen oldu mu? Her gün. Open Subtitles هل قال لكم أحد من قبل أنكم تبدوان متطابقان?
    Polonya'da yok ettiğin prototip bir kişinin fiziksel özelliklerini tıpatıp başka birininki gibi değiştirebiliyor. Open Subtitles نموذج المضاعفة بأنّك حطّمت صمّم للتشكيل ثانية الخواص الطبيعية إلى بشكل مماثل إشبه شخص آخر.
    Artı, buradaki tüm kurulum eğer dikkatlice bakarsanız tıpatıp bir Dota haritasına benziyor. Open Subtitles بالاضافة الى ذلك، الإعداد كله هنا إذا نظرتم من فوق يبدو تماما مثل خريطة دوتا.
    Anlaşılan birbirimize tıpatıp benziyoruz. Open Subtitles نحن كحبتي بازلاء في برعم
    Kusursuz. Gelecekteki oğluna tıpatıp benziyorsun. Open Subtitles رائع , أنت الأن صورة طبق الأصل من أبنك في المستقبل.
    Dr. Lieber'in başına gelenlerle tıpatıp benzeşiyor gibi. Open Subtitles يشبه بالضبط نفس الشيء الذي حدث لليبر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد