Bir kaç gün içerisinde direncini kırarım, tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | أنا سأقتحمهم خلال يومين مثل بقيتهم |
- Denek cevap vermiyor, tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | ، المصاب لا يستجيب . تماماً مثل بقيتهم |
tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | مثل كُلّ الآخرون. |
tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | مثل كُلّ الآخرون. |
Onu da tıpkı diğerleri gibi postu deldirsin diye yolladılar. | Open Subtitles | لقد أرسلوه ليموت مثل الآخرين هذا غير طبيعى |
Bu da tıpkı diğerleri gibi kaynaça döndü. | Open Subtitles | لذا هذا تَحوّلَ إلى المعتق الأول مثل الآخرين. |
tıpkı diğerleri gibi. Mücadele belirtisi yok. | Open Subtitles | تماما مثل البقية لا يوجد أثر للمقاومة، و لا توجد عظام أو دم |
Ama taslakta, o kişi babam tıpkı diğerleri gibi, deneylerde kullanmak için beni tutuyor. | Open Subtitles | لكن في المخطوطة هو أبي .أجرى عليّ التجارب مثل البقية |
Koca adamın beyni seni öldürmesi için ele geçirildi, tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | الفتى الضخم مُذهَن لقتلك كبقيتهم. |
Sen bir iblissin, tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | أنت شيطان, مثل بقيتهم |
tıpkı diğerleri gibi o da bir şeyden anlamaz. | Open Subtitles | إنه لا يفهم شيئاً، مثل بقيتهم |
tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | أنت مثل بقيتهم تماماً |
Toz. tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | مثل بقيتهم |
Aldanmayın, onlar da tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | لا تنخدعوا ، إنهما مثل الآخرين تماما |
tıpkı diğerleri gibi maske takıyordu. | Open Subtitles | كان يضع قناع مثل الآخرين |
tıpkı diğerleri gibi O da 5 milyon $ lık yatırım yaptı. | Open Subtitles | انه استثمر 5 ملايين مثل البقية |
tıpkı diğerleri gibi benden faydalandın. | Open Subtitles | لقد إستخدمتني مثل البقية |
O da tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | انه كبقيتهم |