O yüzden de uzak durdum zaten. Tıpkı konuştuğumuz gibi. | Open Subtitles | وهذا سبب بقائي بعيداً, كما اتفقنا |
Tıpkı konuştuğumuz gibi, mükemmel. | Open Subtitles | كما اتفقنا ، جيد |
Bu sadece küçük bir teşebbüs. Tıpkı konuştuğumuz gibi icabına bakıyorum. | Open Subtitles | هذا ليس سوى تدخل بسيط، أنا أقوم بالاهتمام بالأمر بينما نتحدث. |
İddiaya girerim, Tıpkı konuştuğumuz gibi o ezik intihar mektubunu yazıyordur şimdi. | Open Subtitles | أراهن أنه خاسر ينتحر الآن بينما نتحدث |
Tıpkı konuştuğumuz gibi, Cape Verde'ye seyrediyor olmalı. | Open Subtitles | أنة يبحر إلي (الرأس الأخضر) الان بينما نتحدث |
Tıpkı konuştuğumuz gibi, her zamanki yerde salimen duruyor. | Open Subtitles | بأمان في المكان المعتاد, كما قلنا. |
Tıpkı konuştuğumuz gibi... gidin. | Open Subtitles | كما قلنا حول فقط-اذهبوا فقط |