Uyuyacakları zaman dalların en ucuna tırmanırlar. | Open Subtitles | لأنهم عندما يذهبون للنوم يتسلقون إلى نهايات فروع الشجر البعيده |
Güneş ışığının gözlerine girmesine rağmen ki bu mümkün savaşmak için tepeyi tırmanırlar. | Open Subtitles | لذا حتى مع سطوع ضوء الشمس صوب أعينهم وهو لأمر محتمل سوف يتسلقون التل لخوض القتال |
Avusturya okulu ekonomistleri kayanın altında saklanırken mazereti olanlar nasıl ağaca tırmanırlar | Open Subtitles | لاحظ كيف أتباع (كينز) يتسلقون الأشجار بينما مدرسين الأقتصاد النمساويين يختبئون تحت الصخور |