Dokuz defa 27 metrelik direğin en üstüne kadar tırmandım. | TED | تسلقت قمة ذلك الجبل والتي تبلغ ٩٠ قدم تسع مرات. |
Tam bir uzmanlıkla tırmandım ve etrafta cıvıldayan kuş seslerinin tadını çıkardım. | TED | تسلقت بدقة متناهية واستمتعت بصوت الطيور التي كانت تحوم حول المنحدر الصخري. |
O yolda yürüdüm o dağa tırmandım ve yıldızlara ulaştım. | Open Subtitles | أجل لقد مشيت ذلك الطريق السريع تسلقت ذلك الجبل , وصلت إلى النجوم |
d Ben dağların tepesine tırmandım d d Mavi okyanuslarda yüzdüm d d Bütün sınırları aştım ve d d bütün kuralları yıktım d d Ama bebeğim, hepsini senin için yıktım d d Ben parasız iken bile d d Beni zengin hissettirdin d | Open Subtitles | الجبال قمم تسلّقت المحيط عبر وسبحت القوانين كل وتحديت الطرق، كل قطعت |
Hiç şüphem yoktu. Sadece tırmandım. | TED | لم تكن لدي أي شكوك. وتسلقت بسهولة سالكا الطريق الصحيح. |
Ben de tırmandım ve bu ufaklığı buldum. | Open Subtitles | لقد تسلقتُ ووجدت هذا الصغير الوحيد |
Bunun için koca fasulye sırığına tırmandım. Git kendine başka bul. | Open Subtitles | تسلّقتُ شجرة فاصولياء مِنْ أجل هذه اذهبي و أحضري واحدةً لكِ |
Merkezdeki bir ofisin çatısına tırmandım, güneş doğuyordu. | Open Subtitles | تسلقت إلى سطح أحد المكاتب الموجودة في المباني في وسط المدينة للإستلقاء في نفس الوقت الذي بدأت تشرق فيه الشمس |
Epey yükseklere tırmandım, fakat sonra korktum. | Open Subtitles | تسلقت عالياً ولكني خفت قليلاً بعدها لذا بدأت بالنزول |
Bunları toplamak için çok yüksek ağaçlara tırmandım ama maalesef hiç yaşam izine rastlamadım. | Open Subtitles | لقد تسلقت بخطورة شجرة عالية ولكني لم أرى أي علامة على حياة زكية |
Duvarlara tırmandım, mekanı resmen yerle bir ettim. | Open Subtitles | إذن, تسلقت الجدران و فجرت المكان كله لتأتي للمملكة |
Geçen bir kaç yıl içinde Machu Picchu'ya tırmandım. | Open Subtitles | خلال العامين الماضيين . تسلقت جبال ماتشو بيتشو |
Neredeyse Amerika'daki bütün dağlara tırmandım ve ayrıca AG'ye katıldım. | Open Subtitles | تسلقت في جبل أمريكي وكذلك تسلقت أعلى قمة |
Söylediğim gibi, Amerika'da tırmanılabilir her yere tırmandım, sıra yeni maceralarda. | Open Subtitles | كما قلت لقد تسلقت كل مكان في أمريكا وحان وقت تحدي جديد |
Tartışmanın bir anlamı yoktu, beni ofisine getirdikten sonra tuvalete gittim, pencereye tırmandım ve yeni bir otele giriş yaptım. | Open Subtitles | لم يكن هناك جدوى من الجدال لذا بعدما أحضرني لمكتبه ذهبت للحمام و تسلقت خارجة من النافذة |
Adamı boğmak için bahçe kapısına tırmandım ama pantolonumun kemerliği kapıya takıldı ve polisler de beni yakaladı. | Open Subtitles | لذا تسلقت على بوابة الرجل لخنقه لكن علقت حلقة حزامي وأمسكت بي الشرطة |
Dünyadaki belli başlı dağların neredeyse hepsine tırmandım. | Open Subtitles | لقد تسلقت تقريبًا كل جبل عالي على الأرض. |
Sizi görmek, sırf huzurunuzda bulunmak için bir dağa tırmandım ve ben dağcı değilim. | Open Subtitles | لقد تسلقت هذا الجبل و أنا لست حيواناً متسلقاً فقط لأكون في حضورك |
Sizi görmek, sırf huzurunuzda bulunmak için bir dağa tırmandım ve ben dağcı değilim. | Open Subtitles | لقد تسلّقت كلّ تلك المسافة، وأنا لستُ بمتسلّق فقط لرؤية جلالتكَ. |
Endişelenme. Çok daha kötüsüne tırmandım. | Open Subtitles | لا تقلق لقد تسلّقت أسوأ منها بكثير |
Paris'in yeraltını keşfettikten sonra yukarı tırmanmaya karar verdim ve Paris'in tam ortasında olan Gotik bir anıta tırmandım. | TED | بعد إستكشاف ما تحت باريس، قررت التسلق لأعلي، وتسلقت النصب القوطي هذا بالضبط في وسط باريس. |
Birkaç gün sonra onlara doğru tırmandım. | Open Subtitles | بعد بضعةٍ أيام، تسلقتُ نحوهم. |
Yatak odasının dışındaki ağaca tırmandım. | Open Subtitles | لذا تسلّقتُ شجرة تطلّ لخارج غرفة نومه ولكن كان على الشجرة فطريات |
Bende kapsüle geri tırmandım ve çaresizce doğru kararı verdiğimi düşündüm. | TED | لذلك صعدت مرة أخرى للكبسولة و حاولت بإستماتة أن أتأكد أنني أتخذ القرار الصحيح. |