Sen şimdi bebeğin babasısın ve ona üzerinde ne yazan t-shirt giydirdin? | Open Subtitles | انت أب الطفل الآن واخترت أن ترتديه القميص الذي يقول ماذا ؟ |
Boynuna t-shirt doladım, ve onu boğdum çünkü bu benim işim. | Open Subtitles | ووضعت القميص حول عنقه وقمت بخنقه لإن ذلك ما اقوم بفعله |
Kuru bir t-shirt veya ona benzer bir şeyin var mı? | Open Subtitles | هَلْ عندك قميص أَو اى شيء جاف؟ َانا فعلا مبللا جداً. |
Bu, benim içyapımın bir t-shirt'e basılmış hali. | Open Subtitles | هذه بالضبط وكأن بنيتي التحتية تم رسمها على قميص. |
Orta Batı'da gösteri yapıyorlar. t-shirt satacak birine ihtiyaçları var. | Open Subtitles | انهم يعرضون المسرحيات في غرب اوروبا يحتاجون شخص لبيع القمصان |
Çıkarken t-shirt ve kasetinizi almayı unutmayın. | Open Subtitles | لا تنسى شراء تي شيرت وكاسيت الفرقة بطريق خروجك. |
Beyaz bir t-shirt giyip küvetin içine onun yanına girmeyeceksen eğer, onu ısıtacak başka bir yola ihtiyacım var, yoksa ölecek. | Open Subtitles | إن لم تقبلي بأن ترتدي قميصاً داخلياً أبيض وتقفزي إلى الحوض الساخن معه فأنا بحاجة لطريقة أخرى لتدفئته قبل أن يموت |
Çıkışta Galaxy Quest t-shirt'leri almayı unutmayın. | Open Subtitles | لا تنسوا شراء قمصان البحث عن المجره بالخارج |
Mesela bir t-shirt'ün yapımıyla ilgili bilgi vardır. | TED | موضوعه عن القصة الأساسية لشيء مثل القميص. |
Şimdi, düzgün üretilmiş bir t-shirt'ün yerine kötü koşullarla üretilmişi tercih etme şanımız yok. Peki bize bunu yaptıran nedir? | TED | حتى الآن ليس لدينا الخيار لاختيار القميص الفاضل من غيره. لذا: ما المطلوب لفعل ذلك ؟ |
Telefonu kapattıktan sonra ona Thomas ve Callum'un bazı fotoğraflarını gönderdim, ve bir kaç hafta sonra, posta kutumuza bu t-shirt geldi. | TED | بعد أن اغلقنا، أرسلت لها صور لتوماس وكالوم وبعد عدة أسابيع، استلمنا هذا القميص بالبريد |
Eric, yukarı çık... ve büyük annenin sana aldığı t-shirt'ü giy. | Open Subtitles | ايرك اصعد للاعلى وارتدي ذلك القميص التي اعطتك إياه جدتك |
Seninle Quinn'in t-shirt'ü için anlaştığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أننا أجرينا مقايضة مقابل قميص كوين. |
Oyun t-shirt ümü yıkamazsın bu uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | انت لا تغسلين قميص اللعب خاصتي ذلك حظ سئ |
- Bebeğe "Fosiller benim arkadaşlarım." yazan bir t-shirt bile almış. | Open Subtitles | حتى أنها أحضرت للطفل قميص صغير مدوّن عليه "الأحافير هم أصدقائي" |
herşey uygun gitmez, bilirsin, peki, ben kot ve t-shirt derim ! | Open Subtitles | ليس كل شئ يليق بها أرى أن قميص و سروال جينز سيفيان بالغرض |
Çünkü eminim bir sürü siyah t-shirt ve kot pantolonu da sıkıştırabilirim. | Open Subtitles | لأنني متأكدة انني استطيع حزم الكثير من القمصان السوداء و سراويل الجينز |
Her ne kadar fakir ve kaybetmiş olsanız da, bir t-shirt, tatil için iki gömlek veya nihayetinde gündelik şeyler alabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنهم شراء تي شيرت، اثنين من القمصان لقضاء العطلات، أو أخيرا بعد يوم، على الرغم من أنني فقير جدا وأنا ضائع. |
- Unutma, bugün okul yarım gün. - Ve yarım t-shirt değil mi? | Open Subtitles | تذكر انه اخر نصف يوم من المدرسة اليوم ونصف تي شيرت ايضا |
- Unutma, bugün okul yarım gün. - Ve yarım t-shirt değil mi? | Open Subtitles | تذكر انه اخر نصف يوم من المدرسة اليوم ونصف تي شيرت ايضا |
Sadece bir geri zekâlı cenaze evine öyle bir t-shirt ile gelirdi. | Open Subtitles | الأحمق فقط كان ليرتدي قميصاً مثل ذلك للذهاب إلى منزل فيه حِداد |
t-shirt var. Bembeyaz, Bir tanesi 3'e, ikisi 5'e. | Open Subtitles | لدي قمصان بيضاء ناصعة ، واحد بثلاثة واثنين بخمسة دولارات |
Şu bombaya bakın Sykes'ın yanındaki adam, t-shirt'i. | Open Subtitles | إنظروا إلي الرجل الذي ... في الصورة مع سيكيس ، على قميصه |
Açlıktan ölüyorum. Sana bunu gösterecektim. Bak, bu yeni t-shirt'üm. | Open Subtitles | أنا أتضور جوعاً، أردت أن أريك قميصي الجديد أيضاً |
Eşofman üzerine t-shirt geçirip, market yolunu tutar. | Open Subtitles | تذهب للسوق وهي ترتدي بنطالاً رياضياً وقميص قصير الأكمام |
Tamam.15,yaşında 15. üstünde gri bir t-shirt var. | Open Subtitles | انه بالخامسة عشر يلبس فانيلة رمادية اللون |