ويكيبيديا

    "taşıyıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يحملون
        
    • بحمل
        
    • ونقلها
        
    • حملني
        
    Aslında mutant genleri taşıyıp sonraki nesile geçirenlerin erkekler olduğunu saptadılar bu yüzden onun hatası. Open Subtitles ان الذكور هم من يحملون جينات التحول ولذلك فهو خطأه
    Silah taşıyıp eğitim görecekler. Bir daha gafil avlanmayacağız. Open Subtitles سوفَ يحملون الأسلحة ويتلقون التدريب لن يتم الهجوم علينا ونحنُ نائمون مرة أخرى
    Kutuyu taşıyıp bir minibüse koyarlarken gördüm. Open Subtitles لقد رأيتهم يحملون صندوقاً، ويحملّونه على متن شاحنة.
    O ismi taşıyıp da tek kuruş katkıda bulunmayayım mı? Open Subtitles كيف تشعر بحمل ذلك الإسم وعدم إمتلاك قرش خلفه ؟
    Yakında konuşuruz. 140 kiloluk bir pederi taşıyıp yatağına yatırdık. Open Subtitles سأتصل بك. لقد قمنا بحمل الكاهن الذي يزن حوالي ال٣٠٠ باوند
    Bu 10 dakikayı alıp günün herhangi bir anına taşıyıp aynı kazancı sağlayabilirsiniz. TED يمكنكم أخذ هذه الـ10 دقائق ونقلها إلى أي جزء من اليوم وستأتي بنفس الفائدة.
    Beni yatak odasına taşıyıp yatağa yatırdı... Open Subtitles .لقد حملني إلى غرفة النّوم ووضعني على الفراش" ".
    Sizin gibi bıçak taşıyıp kadınlara el kaldıran serserilerdir. Open Subtitles ...الرجال الذين يحملون سكاكين و يحاولون ضرب النساء
    Birkaç ördek vurmuş olsaydım kendi vurduklarımı taşıyıp gerisini sana bırakmaktan mutlu olurdum. Open Subtitles إذا فقط أصبتُ القليل من تلك الطيور، سأكون سعيداً بحمل غنائميّ و حسب، و سأتُركك تتكفل بالبقيّة.
    Sorun, silah taşıyıp bir insanın canını almakta. Open Subtitles أنها فقط تتعلق بحمل السلاح وقتل روح بشرية.
    taşıyıp, marşla yürüyerek onurlandıracağız. Open Subtitles بحمل مشعله والمضي قدماً
    Sivrisinekleri, normalde kan almaya geldikleri yere, gerçekten de böcek ilacı veya kısırlaştırıcı almaları için çekebileceğimizi, ardından sivrisineğin bu ilacı kendi üreme alanına taşıyıp tüm yavruları öldürebileceğini zekice ortaya koydu. TED وقد أثبت بذكاء أنه بإمكانك حمل البعوض على الذهاب إلى مكان يعتاد الذهاب إليه للحصول على الدم لالتقاط جرعة من المعقمات أو المبيدات الحشرية، ونقلها إلى مواطن تكاثرهم مما يتسبب في قتل كل ذريتهم.
    Pavel beni içeri taşıyıp yaramı sardı. Open Subtitles لكن (بافال) هنا، حملني إلى الداخل ووضع ضمادة عليها
    Prem'in babası beni 4 kez taşıyıp koştu. Open Subtitles والد (بريم) حملني وجرى أربع مرّات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد