Aslında bunu en son uçma denemelerimde kullanıyordum, ama bir ton buz taşıyabilir. | Open Subtitles | حسناً , انها تمثل اكثر محاولاتي للتحليق لكن يمكنها حمل طن من الجليد. |
Böylece cesetleri ve kurbanlarına poz verdirmek için aletlerini taşıyabilir. | Open Subtitles | هذا يتيح له نقل الجثث و حمل الأدوات لعرض الضحايا |
Genişleyebilir yanak keseleriyle yüzlerce tohum taşıyabilir. | Open Subtitles | وهو يستطيع حمل مئات البذور مرة واحده ذلك لأن لديه أكياس مطاطيه على خديه |
Bu iki milimetre kalınlığında süperiletken yüzey 1.000 kilogram taşıyabilir, küçük bir araba, elimde. | TED | هذه الطبقة فائقة الموصلية ذات الميليمترين سماكة يمكنها أن تحمل 1,000 كيلوغرام ما يمثل سيارةً صغيرةً، بيدي. |
Ve isterse üzerinde bir ekipman çantası bile taşıyabilir. | Open Subtitles | و حتى إنه إذا أراد فبإمكانه أن يحمل حقيبة معدات معه في جميع أنحاء المكان. |
- Onu taşıyabilir miyiz bilmiyorum Yüzbaşı. - Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لا أعرف لو بإمكاننا تحريكه أيها القائد - ليس لدينا خيار - |
Şimdi şu bebekleri taşıyabilir miyiz çünkü beni korkutuyorlar. | Open Subtitles | أشكركِ نستطيع الآن أن ننقل تلك الدمى لأنها تخيفني كثيراً |
Bu boyutlardaki bir helikopter, 20 tane tam teçhizatlı adam taşıyabilir. | Open Subtitles | طوافة بهذا الحجم يمكنها حمل 20 رجلاً مسلحاً |
Ve, bu durumlarda, iki köşe tarafından desteklenen yüz, rüzgarın yükünü taşıyabilir. | Open Subtitles | من الشمال للجنوب، ومن الشرق للغرب و في هذه الحالات، فإن جانب واحد مدعوم بركنين سيتحمل وطأة حمل الرياح |
Sıcaklığa bağlı oluşan yukarı doğru akımlar sporları 10.000 metredeki jet rüzgarların içine taşıyabilir | Open Subtitles | التيار الهوائي الساخن يستطيع حمل الحبوب 9 كم إلي أعلى |
Bu gemi Senatör Organa'nın karargahına yeteri kadar malzeme taşıyabilir. | Open Subtitles | السفينة يمكنها حمل امدادات كافية لمقر السيناتور اورجانا |
Benim yöntemimle olacaksa, tüm polis memurları silah taşıyabilir. | Open Subtitles | إذا كان لي طريقي، فإن جميع ضباط الشرطة حمل الأسلحة النارية. |
Yolcuların yanında her otobüs 6 ton taşıyabilir. | Open Subtitles | إلى جانب الركاب، يمكن لكل حافلة حمل 6 أطنان. |
Bazı kozmik ışınlar, bir tüfekten ateşlenen bir mermininki kadar enerji taşıyabilir. | Open Subtitles | بعضاً من الأشعة الكونية يُمكنها حمل طاقة بقدر ماتحملهُ رصاصة منطلقةً من بُندقية. |
Bir seferde birçok insanı taşıyabilir. | Open Subtitles | يُمكنها حمل العديد من الأشخاص دُفعةً وَاحدة. |
Ama İHA'lar makineli tüfeklerden daha fazla ...şeyler taşıyabilir, değil mi? | Open Subtitles | -ولكن بإمكان هذه الطائرات حمل أكثر -من مجرد رشاشات، أليس كذلك؟ |
Biliyor muydun, karıncalar ağırlıklarının 50 katını taşıyabilir. | Open Subtitles | ألم تعلم أن النملة تستطيع حمل ما يزيد عن وزنها بـ 50 مرة؟ |
Bu sal aynı anda en fazla iki hayvanı taşıyabilir ve salı karşıya geçirmek için üzerinde en az bir aslan ya da antilop olması gerekiyor. | TED | ويمكنها أن تحمل ما يصل إلى اثنين من الحيوانات في وقت واحد وتحتاج على متنها على الأقل واحدًا من الأسود أو الحيوانات البرية لنقله عبر النهر |
Esnek alt çene derisini beşik gibi kullanarak bir seferde 15'den fazla yavruyu taşıyabilir. | Open Subtitles | جلد فكها السفلي يتمدد كسجادة ممهده اللذي بواسطته يمكن أن تحمل ما يقارب 15 صغيرا في المرة الواحده |
Performans sergiledikleri sahne 4500 kg taşıyabilir. | Open Subtitles | المسرح الذي سيؤدون عليه يستطيع أن يحمل 4500 كجم |
Onu taşıyabilir miyiz? | Open Subtitles | أتظني يمكنك تحريكه ؟ |
Mobilyaları sonra taşıyabilir misiniz? Yapabilir misiniz bunu? | Open Subtitles | هل ننقل الأثاث لاحقاً هلا فعلنا ذلك ؟ |
Para, silah, her şeyi taşıyabilir. | Open Subtitles | يمكنها تحريك نقود.. بنادق.. كل شئ |
- Sırt çantanı taşıyabilir miyim? | Open Subtitles | حسنٌ، هل أجلبُ لك حقيبة ظهر؟ -هيّا . |
Bu film Maystro'yu tekrar zirveye taşıyabilir mi? | Open Subtitles | هل هذا الفيلم سيعيد المايسترو إلى القمة من جديد؟ |