Lilia köle değil Dathan! Kendi yükünü taşıyabilirsin. | Open Subtitles | ليليا لم تعد عبده يا ناثان يمكنك أن تحمل صناديقك الورقيه |
Lilia köle değil, Dathan! Kendi yükünü taşıyabilirsin. | Open Subtitles | ليليا لم تعد عبده يا ناثان يمكنك أن تحمل صناديقك الورقيه |
Burada güneş enerjisi üretip bunu yüksek nüfuslu şehirlere taşıyabilirsin. | Open Subtitles | لإنتاج الطاقة الشمسية ونقلها إلى حيث يتجمع سكان الولايات المتحدة |
5000 dolar uğruna birkaç kutu taşıyabilirsin. | Open Subtitles | من اجل الـ5000 دولار يمكنك حمل صندوقان ، اليس كذلك |
Bununla ilgili bir derdin varsa beni dışarı taşıyabilirsin. | Open Subtitles | وإذا كان لديك مشكله مع ذلك يمكنك أن تحملني للخارج |
Unut gitsin. Bir kutu taşıyabilirsin Jack, eline yapışmaz. | Open Subtitles | أتعلم، بإمكانك حمل بعض الأمتعه لن يضرك هذا بشيء |
Ve başka bir yere taşıyabilirsin. | Open Subtitles | ونقلها إلى مكان آخر. |
Bütün lokumları benim çantamda taşıyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك حمل كل أصابع الديناميت التي في حقائبي. |
Elbise çantasını taşıyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك حمل كيس الثوب |
Dışarı taşıyabilirsin! Taşısana hadi! Denesene! | Open Subtitles | يمكنك أن تحملني الى الخارج إحملني , افعل ذلك |
Fransız ekmeklerini başka nasıl taşıyabilirsin ki? | Open Subtitles | كيف بإمكانك حمل الخبز الفرنسي بدونها |
Bir sonraki yürüyüşünde kutu taşıyabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك حمل صندوق في رحلتك القادمة |