Buraya geleceğim diye gereğinden çok yakıt kullandım, fazla kişi taşıyamam. | Open Subtitles | استهلكت الكثير من الوقود بمجيئي لذا لا يمكنني حمل وزن ثقيل |
Bir çocuğu taşıyamam. Günde 8 saat ayakta çalışıyorum ben. | Open Subtitles | لا أستطيع حمل جنين، انا كل يوم أعمل 8 ساعات. |
Tüm bu para torbalarını kendim taşıyamam. | Open Subtitles | الآن، لا أستطيع حمل كلّ هذه الحقائب لوحدي |
Ayrıca bu elbise içinde seni eve taşıyamam hiç. | Open Subtitles | و لا أستطيع حملك إلى المنزل بهذا الفستان |
Seni taşıyamam. İkimizi de öldürürsün! | Open Subtitles | لا يمكنني حملك سوف تتسبب بمقتل كلانا |
Bizim mucizemiz ve bu muhteşem yükü tek başıma taşıyamam. | Open Subtitles | إنه معجزتنا، وهذا عبء عظيم لا يمكنني حمله وحدي |
Konuşmayacağımızı sanmıştım. Çantanı taşıyamam o halde. | Open Subtitles | ظننت أننا لا نتحدث لذا لا أستطيع حمل حقيبتك |
Kafesten yeni çıktım. taşıyamam. | Open Subtitles | كلا يا رجل، خرجتُ من السجن .للتو، لا يمكنني حمل سلاح |
Bu rozeti daha fazla taşıyamam. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع حمل هذه الشارة بعد الآن |
Tek başıma taşıyamam. Hadi kalk. Hadi. | Open Subtitles | لن أقدر على حمل النبيذ هيا بنا |
Tek başıma taşıyamam. Hadi kalk. Hadi. | Open Subtitles | لن أقدر على حمل النبيذ هيا بنا |
Hepinizi bir seferde taşıyamam. | Open Subtitles | لا يمكنني حمل الجميع في نفس الوقت |
Kazancımı tek başıma taşıyamam. | Open Subtitles | ربما سأحتاج لبعض المساعده في حمل أموالي |
- Senin yükünü ben taşıyamam. | Open Subtitles | أنت تعلم بأني لا أستطيع حمل مائك |
Ama bunların hepsini taşıyamam. | Open Subtitles | ولكنني لا استطيع حمل كل هذا |
Tıbbi masörümün dediğine göre sizi artık eve taşıyamam. | Open Subtitles | طبيب العظام منعني من حملك في كل يوم |
- Ben, seni taşıyamam. İkimizde yakalanırız. | Open Subtitles | -بين لا أستطيع حملك سيمسكوا بنا |
Seni ve bu şeylerin hepsini taşıyamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع حملك وكل تلك الخردة! |
Bu kadar sessizlik ve soğuk içinde bunu taşıyamam. | Open Subtitles | لا استطيع تحمل حمله صامت وبارد |
Onu taşıyamam. | Open Subtitles | لا يمكنني حمله. |