Ben istemem, Taşaklarım daha birçok şey için bana lazım. | Open Subtitles | انا لا اريد ذلك، انا احتاج خصيتاي لكثير من الاشياء |
Bütün akşam boyunca Taşaklarım titreşip durdu. | Open Subtitles | خصيتاي كانتا تهتزان طيلة الليلة ظننت أن لدي مكالمة |
Taşaklarım ağrıyor. Highlands'ın ıssızlığı hiç garip değil, ahbap. | Open Subtitles | خصيتاي تقتلانني من الألم لا عجب أن الجبليين يعيشون في عزلة |
-Çok sıcak ama Taşaklarım yapıştı | Open Subtitles | هيا يا صاح,انت ساخن جدا, اعني ان خصيتي سيحدث لهما شيئا حتى نصل الى هذا المكان, ارجوك |
Bunları fazla kısa kesmişim. Taşaklarım sarkıyor. | Open Subtitles | لقد قمت بتقصير هذا البنطال ويبدو أنّ خصيتي عالقتين |
Evet, Taşaklarım kaşınıyor da, sen kaşır mısın? | Open Subtitles | كلا، أريد أن يحكّ أحد لي خصيتيّ أيمكنك مساعدتي في هذا ؟ |
Tuvalette Taşaklarım elimde tek başıma yaşlanmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أنهي حياتي بمفردي مع خصياتايَ في المرحاض. |
Taşaklarım o kadar mavileşti ki kopup düşecekler. | Open Subtitles | خصيتاي زرقاوتان جداً، إنهما على وشكِ أن يقعا |
Çünkü Taşaklarım bu lanet olası elbiseden sarkarken, ...onların coplarını sallayıp durması bana, ...daha eğlenceliymiş gibi geliyor. | Open Subtitles | انهم يبدون وكانهم يستمتعون بذلك اكثر يلوحون بهراواتهم في مواجهة خصيتاي ، وانا عالق في هذا اللباس البائس. |
Taşaklarım hala ağrıyor. Üstelik bir şey yapmadım. | Open Subtitles | خصيتاي ما زالت ملتهبتّان و أنا لم افعل شيئاً لِك |
Taşaklarım eriyip tek bir taşağa dönüştü. | Open Subtitles | خصيتاي انصهرتا واصبحتا خصية واحدة |
Taşaklarım donmuştu ve sıkıntıdan patlayacaktım. | Open Subtitles | تجمّدت خصيتاي, وكنت أشعر بالملل بجنون. |
Taşaklarım eriyip bütün haline geldiler. | Open Subtitles | لقذ ذابت خصيتاي إلى خصية واحد لعينة. |
Taşaklarım karpuz büyüklüğüne kadar genişledi. | Open Subtitles | خصيتاي تضخمتا الى حجم البطيخ |
İki yıldır Taşaklarım mor geziyorum. | Open Subtitles | لقد أصبحت خصيتي زرقوين لمدة عاميين |
Olamaz, dostum. Taşaklarım ikinci kez mahvoldu. | Open Subtitles | تباً، يا رجل لقد دمرت خصيتي من جديد |
- Onlar Taşaklarım. - Beni azdırıyorsun, dostum. | Open Subtitles | انها خصيتي لابد أن أذهب لطبيب ليتفحصها |
- Onlar Taşaklarım. - Beni azdırıyorsun, dostum. | Open Subtitles | انها خصيتي لابد أن أذهب لطبيب ليتفحصها |
Taşaklarım dokuz yaşında 31 çekmeyi öğrendiğimden beri bu kadar bitkin düşmemişti. | Open Subtitles | لم أقم بإرهاق خصيتيّ هكذا منذ بدايتي للإستمناء حينما كنت في التاسعة من عمري |
Evet ve kokladığımızda garip bir şekilde benim Taşaklarım gibi kokuyordu. | Open Subtitles | نعم، وعندما قمنا بتدخينها كانت رائحتها كرائحة خصيتيّ |
Taşaklarım. | Open Subtitles | إنّها خصياتايَ. |
"Sırtüstü yüzünce Taşaklarım ıslanmıyor." | Open Subtitles | "حسناً, أنا أسبح على ظهري لكي أُبقي أعضائي جافة." |
Taşaklarım soğuktan içime kaçtı orospu çocuğu! | Open Subtitles | خصيتى قد تجمدتا من البرد يا ابن السافلة |