Aslında düşününce bir nevi sıvı ve tuhaf dokulardan oluşan torbalar gibiyiz, etrafı ince bir deri tabakasıyla kaplı. | TED | عندما تفكر بالفعل في ذلك، فنحن نوعًا ما مثل أكياس السوائل وبعض الأنسجة الغريبة محاطة بطبقة رفيعة من الجلد. |
Yüz sadece boynun üstünde bulunan birkaç düzine inç karelik hamur tabakasıyla kaplanmış bir yüzeyden ibaret. | Open Subtitles | ،الوجه يقع مباشرة أعلى العنق مغطّى بطبقة من العجين |
Beyniniz normalden daha kalın bir sıvı tabakasıyla korunuyor. | Open Subtitles | دماغك محمية بطبقة من سائل سمكها يزيد عن المعتاد بثمن بوصة. |
Yılın beş ayı boyunca, bir metreden kalın bir buz tabakasıyla kaplı kalır. | Open Subtitles | لخمسةأشهرمن العام، تُغطي بطبقة من الثلج سمكها أكثر من متر. |
Uydunun tamamı 24 km kalınlığında buz tabakasıyla kaplıdır. | Open Subtitles | القمر بأكمله مغطى بطبقة من الجليد . بعمق قد يبلغ 15 ميلاً |