Size ikinci bir örnek vermek istiyorum: internet tacizi. | TED | أرغبُ في إعطائكم مثالًا آخر: التحرش عبر الإنترنت. |
İnternet tacizi kontrol edilmedikçe özgür konuşma bastırılıyor. | TED | حين لا يتم التحقق من التحرش عبر الإنترنت، عندها تخمدُ حرية الكلام. |
ve işten çıkarılıyorlar. Cinsel tacizi ihbar etmek, birçok durumda kariyerin sonu anlamına gelebiliyor. | TED | يمكن أن يكون الإبلاغ عن التحرش الجنسي في كثير من الحالات نهاية عمل المرأة. |
Bazılarına göre ben, Martin, boş bir kabuk, sebze, acımasız kelimeleri, kovulmayı ve hatta tacizi hak edendim. | TED | للبعض كنت أنا مارتن ، محارة فارغة ، نبات يستحق الكلمات القاسية والنبذ، وحتى الاعتداء. |
Yaptıkları tek şey trans bireyler tuvaletlerde uğradıkları tacizi şikayet ettiklerinde yasa artık onların yanında değil. | TED | كل ما تفعله هو ضمان أنه عندما يتم الاعتداء على متحول في الحمامات، لن يكون القانون منحاز لنا حالما نبلغ عن الاعتداء. |
Diyorum ki tacizi önleyemiyorsak, en azından yüzdesini düşürelim. | Open Subtitles | لن يكون لدينا تحرش إذن أنت تقول أن النسبة المئوية للسكان مساوية للنسبة المئوية للتحرش الجنسى بالأطفال؟ |
Yaslı annenin çocuk tacizi sabıkası var. | Open Subtitles | الخاص بهذه الأم الحزينة وسجلها عن إساءة معاملة الأطفال |
Bu tipik bir polis tacizi. | Open Subtitles | هذا بمثابة مضايقات الشرطة لا تستطيعون أعتقال شخص ما |
Yüksek Mahkeme bu aralar cinsel tacizi epey ciddiye alıyor. | Open Subtitles | الشـرطة والقاضي ، أصبحو يأخذوا التحرش الجنسـي بشـكل جدي هذه الايام |
Sekiz yaşından 16 yaşına kadar babamdan gördüğüm cinsel tacizi atlatıp iyileşmemi kutluyorum. | Open Subtitles | أنا اتعالج نفسياً من التحرش الجنسي من قبل والدي منذ أن أتمت ثمانية سنين حتى أصبحت في السادسة عشرة |
Çünkü onu araştırdım ve işyeri tacizi davan ile ilgili olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لأنّني قمت بالإشارة على ذلك مع قضية التحرش في مكان عملك |
tacizi kanıtlamak zor. Çocukların çoğu tanıklık etmek istemiyor. | Open Subtitles | صعب إثبات التحرش , معظم الأطفال لا يشهدون |
Bunlar işyerinde cinsel tacizi araştırdığım son bir yıl içinde kadınlardan duyduğum korkunç hikayelerin sadece birkaçı. | TED | هذا فقط عدد صغير من القصص المروعة التي سمعتها من سيدات على مدار العام الماضي، حيث كنت أحقق في مسالة التحرش الجنسي في مكان العمل، |
Cinsel tacizi bildirmek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نبلغ حالات التحرش الجنسي |
Çocuk tacizi için 20,000'mi? | Open Subtitles | عشرون ألف من أجل التحرش بالطفل؟ |
Çocuk tacizi. | Open Subtitles | ما هي القضية؟ انها قضية الاعتداء على الأطفال مع مزاعم |
Bay Wolfe, çocuk tacizi davam ne durumda? | Open Subtitles | السيد وولف، يا قضية الاعتداء على الأطفال؟ |
Kurban uğradığı tacizi kaldıramadığından çok fazla öfke biriktirmiş. | Open Subtitles | غالبا نحن نبحث عن أحد تحرش به بيوفورد |
Çocuk tacizi davandaki davalı Brad Manning, Florida'da suçlanmamış mı? | Open Subtitles | المتهم في قضيتك إساءة ، براد مانينغ اتهم في ولاية فلوريدا، أليس كذلك؟ |
- Buna polis tacizi denir ama. | Open Subtitles | هذه مضايقات الشرطه |