Kahveni, klas bir yerde içersen tadının daha güzel geleceğini söyledi. | Open Subtitles | تقول إن مذاق القهوة يكون أفضل إذا كانت في مكان راقٍ |
Açıkçası insan beyninin tadının neye benzediği üzerine pek kafa yormadım. | Open Subtitles | لا أفكّر كثيراً في الحقيقة في كيف سيكون مذاق الدماغ البشري. |
tadının başka bir şey gibi olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتَ واثقٌ من أن مذاقه لا يشبه شيئاً آخر ؟ |
Kömürde ızgaralanmış yiyeceklerin karakteristik tadının çoğu odundan veya kömürden gelmez. | TED | معظم طعم الشواء الفحمي لا يأتي من الحطب او الفحم. |
Her zaman Shocky'nin yaptığı kahvelerin tadının paslı olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | انا دائماً اظن ان القهوة المعدة بالصاعقة طعمها مثل الصدى |
tadının anneminki ya da onun annesininki gibi olmasını sağlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | تعلم , احاول ان اجعل مذاقها مثل مذاق حلوى امي او امها |
Bir şeyin tadının acı olduğunu sıklıkla söylesek de bu aslında tatlı, tuzlu veya ekşi gibi bir tat değildir. | TED | رغم أننا كثيراً ما نقول عن شيءٍ ما أن طعمه حار، إلا أنه فعلياً ليس بطعم، كالطعم الحلو أو المالح أو الحامض. |
Dergilerdekine benzemiyor olabilir ama bu tadının güzel olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لا تنظر صحيح أنها لا تشبه التي بالمجلة لكن هذا لا يعني ان الطعم سئ |
İçkinin tadının çıkması için kadınların da olması gerekli diyor. | Open Subtitles | قال ان الامر بحاجة للفتيات كي يكون مذاق الخمر جيد |
Sanırım tadının tavuk gibi olduğunu söylemişler. | TED | أعتقد أنهم قالوا بأن له مذاق يشبه الدجاج. |
Polislere metal tadının beni öğürttüğünü söyledin mi? | Open Subtitles | هل قلت للشرطة كم مذاق المعدن فى فمى يجعلنى أتقيأ؟ |
Tanrım.Tadı komikmiş tadının bebekler için güzel olduğunu söylerler bide. | Open Subtitles | ياللهول يقولون ان له مذاق جيد بالنسبة للأطفال بالنسبة ليّ، مذاقه غريب |
Elektriğin icadından önce etin tadının nasıl olduğunu görebilmek için! | Open Subtitles | لبيدو مذاقه اللحم جيدا قبل توصيل الكهرباء |
Fakat daha ilgi çekici olan, onun tadının, size, ne yediğinizi düşündüğünüzle çok yakından bağlantılı olarak nasıl geldiğidir. | TED | ولكن ما هو مثير للاهتمام هو ان طعم اللحم يعتمد بصورة اساسية عما تظن انه هو عندما تأكله |
İşte merak edilen şey: Beynimiz ve bilinçli deneyimlerimiz arasında nasıl bir ilişki var? Mesela çikolata tadının veya kadifeye dokunduğunuzdaki hissin deneyimi? | TED | إن اللغز هو : ما هي العلاقة بين مخك و تجاربك الواعية مثل تجربتك حول طعم الشوكولاتا أو إحساسك بالمخمل ؟ |
Sırf kahverengi ve içinde fındık var diye tadının bok gibi olmaması gerekmiyor. | Open Subtitles | فقط لأنها بنية اللون و مليئة بالمكسرات لا يعني ان يكون طعمها سيء. |
Kör oluncaya kadar bile glikoz moleküllerine baksanız, neden tadının tatlı oldugunu göremezsiniz . | TED | إذا نظرنا لذرات الجلوكوز حتى نصاب بالعمى لن ترى لماذا طعمها حلو |
Papaya* bile bulabilirsin, ki bazı insanlar tadının kusmuk gibi olduğunu düşünüyor. (*Kavuna benzer bir meyve) | Open Subtitles | يمكنك أن تحصل على البابايا التي يشبه البعض مذاقها بالقيء |
İkisini birbirine karıştırdığınızda tadının çok afili olduğunu biliyor musunuz? Sen de denemelisin. | Open Subtitles | يا إلهي عن خلطت الكعكتين مذاقها مثل حلوى رينغ دينغ |
Sakın tadının tuhaf olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تقولي أن طعمه سيئ تعلمين أني لا أحب سماع ذلك |
tadının su gibi olması sorunun beyninde olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | أما الطعم الشبيه بالماء فيعني بأنّ المشكلة في دماغها |
Şu şeyin tadının çok iyi olduğuna eminim. | Open Subtitles | أحتاج شيئا مع نكهة التي لها لكمة قوية إليه |
Bu sebzelerin tadının ne harika olacağını düşün. | Open Subtitles | فكر كيف ستكون كل هذه الخضروات حلوة المذاق |