Ben güneşe bile bakmadan bir saate kadar tahmin edebilirim. | Open Subtitles | في الواقع, أستطيع التخمين في غضون ساعة ولستُ حتى مضطرة للنظر إلى الشمس |
Vasiyette ne yazdığı hakkında hiçbir fikrim yok, ama elbette, ne olduğunu tahmin edebilirim. | Open Subtitles | ليس لدىّ فكرة عما بداخلك أستطيع التخمين بشأن ذلك |
Öyleyse, bana bir şirketin, küçük bir şirketin, büyüklüğünü söylerseniz, Walmart'ın büyüklüğünü tahmin edebilirim. | TED | اذا قمتم بإخباري عن حجم بعض الشركات ,بعض الشركات الصغيرة لكان بالامكان التنبؤ عن حجم وول مارت |
Kaptan Poldark, neden burada olduğunuzu tahmin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تخمين سبب وجودك هنا يا كابتن (بولدارك) |
Bir avuç bahanenin bir insanın insanlığına neler yapabilir tahmin edebilirim sadece. | Open Subtitles | يمكنني تخيل ما الذي يمكن أن تفعله العديد من الأعذار لبشرية أحدهم |
Bilmiyorum, ama sanırım tahmin edebilirim. | Open Subtitles | لا أدري, و لكن يمكنني التخمين. |
Şu an yaşadıklarınızı sadece tahmin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان أتصور ما تمري به الآن |
Benim seçmelerimi geçtim, sırf buraya seçmelere gelmeniz bile sizin için ne kadar zor olmuştur tahmin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أتصور كم هو صعب أن تقدموا تجربة أداء |
- Sadece tahmin edebilirim. - Yu'nun oyunun dışında olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | يمكننى ان اخمن شئ هل تعتقد ان * يو * تركنا نتعرض لهذا بمفردنا |
—Bir saate kadar tahmin edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع التخمين في غضون ساعة |
Bu yüzden kolayca tahmin edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع التخمين بسهولة |
Bu yüzden kolayca tahmin edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع التخمين بسهولة |
Boş verin. tahmin edebilirim. | Open Subtitles | لا يهم , أستطيع التخمين |
dış dünyanın mutluluk seviyelerimizin belirleyiciği olduğu, gerçekte ise, dış dünyanızla ilgili herşeyi bilirsem, uzun vadeli mutluluğunuzun sadece yüzde 10'unu tahmin edebilirim. Uzun vadeli mutluluğun yüzde 90'ı ise | TED | أن عالمنا الخارجي هو مؤشر لمستويات السعادة بينما في الواقع, إذا كنت أعرف كل شيء عن عالمك الخارجي يمكنني التنبؤ فقط ب 10 في المئة من سعاداتك على المدى الطويل 90 في المئة من سعادتك على المدى الطويل |
Geçen yıl planladığımız bu harita sayesinde bir sanatçının kariyerindeki ilk beş sergisine bakarak o sanatçının başarısını tam olarak tahmin edebilirim. | TED | ومن خلال هذه الخريطة التي رسمناها العام الماضي نحن قادرون على التنبؤ بدقة جدًا بنجاح فنان إذا أعطيتني أول خمسة معارض كانت لديه أو لديها في مهنتهم |
Sanırım tahmin edebilirim. | Open Subtitles | أراهن يمكنني تخمين. |
Seni o şekilde reddetmemden sonra ne hissettiğini sadece tahmin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تخيل كيف تشعر . . بعد أن |
Hissettiklerini sadece tahmin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تخيل ما تشعر به |
Neler olduğunu tahmin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني التخمين بما يحدث |
Ne kadar garip olduğunu ancak tahmin edebilirim. Ve ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu. | Open Subtitles | يمكنني أن أتصور كم هي الأمور غريبة ومحيرة |
- Bu yüzden sadece modelini tahmin edebilirim. - En güçlü tahminin ne? | Open Subtitles | لذا استطيع فقط ان اخمن طرازها_ وما افضل تخمين لك؟ |