İşten şimdi çıktığını tahmin etmiştim. | Open Subtitles | أجل, لقد توقعت أنك ستكوني عدتِ من العمل الآن |
tahmin etmiştim. Bölgenden oldukça uzaktasın, değil mi? | Open Subtitles | اعتقدت ذلك ، انه خارج نطاق صلاحيتك |
Neden bahsettiğini bilmiyorum. Beyhûde yeltenme inkâra. Onun namertçe maksadını çoktan tahmin etmiştim zaten. | Open Subtitles | لا تتعب نفسك بالإنكار لأنّي توقّعت هدفه القذر منذ زمن |
Ben 18 tahmin etmiştim, yani erkekler geç olgunlaşır, değil mi? | TED | الآن، خمنت سن الـ 18، لأن الرجال ينضجون في هذا العمر، أليس كذلك؟ |
tahmin etmiştim. Daha sonra konuşuruz. | Open Subtitles | هذا ما ظننته سنتحدث بشأن ذلك لاحقاً |
tahmin etmiştim, ...saat, | Open Subtitles | لقد ظننت هذا نصاب |
- Sen olduğunu tahmin etmiştim. - Hassi... | Open Subtitles | ـ لقد ظننتُ إنه كان أنتِ ـ ما الأمر؟ |
Öyle bir şey olduğunu tahmin etmiştim. Ama yine de bana bir şey söylemeliydin, dostum. | Open Subtitles | أتعرف لقد توقعت أنه سيكون لشيئا هكذا ولكن هناك شيئا لم تقوله لى يارجل |
Bunu lisedeki gazete köşemde aynen tahmin etmiştim. | Open Subtitles | لقد توقعت هذا تماماً في عامودي الصحفي بصحيفة الثانوية |
Göründüğüm kadar yaşlı değilim. tahmin etmiştim. | Open Subtitles | أنا لست عجوزاً كما أبدو - اعتقدت ذلك - |
Orasını tahmin etmiştim zaten. O yüzden kardeşinin tüm yazını içinde boğularak geçirdiği eski bir kasa buldum. | Open Subtitles | توقّعت ذلك، لذا وجدت الخزنة القديمة التي أمضى أخاك الصيف فيها غرقًا... |
- tahmin etmiştim. | Open Subtitles | - خمنت أنه سيكون المشكلة قائمة, وقادمة إلينا |
Evet, ben de böyle tahmin etmiştim. | Open Subtitles | أجل, هذا ما ظننته. |
Geleceğini tahmin etmiştim Alice. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه أنتِ، أليس |
- Sen olduğunu tahmin etmiştim. - Hassi... | Open Subtitles | ـ لقد ظننتُ إنه كان أنتِ ـ ما الأمر؟ |
Air Force One'la gezmek ister misin? tahmin etmiştim. Benden gerçekten nefret ediyorsun herhalde. | Open Subtitles | أتودين مرافقتي في الطائرة الحربية؟ نعم، لم أظن ذلك. لا بد أنك تكرهينني فعلاً. |
tahmin etmiştim. O insanlar için iyi çalıştın. İyi çalıştın. | Open Subtitles | لم أظن هذا. قمت بعمل جيد. قمت بعمل جيد. |
tahmin etmiştim, ama şey yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أعتقد ذلك لكن لم أريد ذلك , تعلم ذلك |
Lafını unutacağını tahmin etmiştim Po bu yüzden peçetene yazma saygısızlığını yaptım. | Open Subtitles | ، " كنت أفكر أنك قد تنسي الكلمات ، يا " بو لذا فقد قمت بكتابتها علي منديلك |
Evimi boyadığında, bunu biraz tahmin etmiştim. | Open Subtitles | لقد خمّنت ذلك عندما قمت بطلاء منزلي |
Evet, tahmin etmiştim. | Open Subtitles | -نعم، توقّعتُ ذلك |
Evet, tahmin etmiştim. Ama hepsi senin için aynıysa... | Open Subtitles | أجل ، توقعت ذلك ولكن إذا كان الأمر سيان عندك |
tahmin etmiştim. | Open Subtitles | . لقد أدركت ذلك نوعا ما |