Kamu binaları tahrif edildi. Duvarlar pisletildi rezil grafitilerle. | Open Subtitles | تمّ تشويه أبنية عامة لطّخت الجدران بصور جدرانية فظيعة |
Sorun kamu binalarının tahrif edilmesi veya patlayıcı aygıtların neden olduğu gürültü kirlenmesi değil. | Open Subtitles | المشكلة ليست تشويه المباني العامة أو التلوّث بالضجيج اللذان سببتهما آلات التفجير |
Diğer taraftan sanırım beni bir fotoğrafa photoshop yapıp bir kolej gazetesini tahrif eden biri olarak da görmüyordur. | Open Subtitles | من ناحيةٍ أخرى فكّرتُ أنّه لن يخطر ببالها إقدامي على تزييف صورة وطباعتها على ورق خاص بألبومات صور المدرسة |
Hepinizin bildiği gibi, Pawnee'nin Ruhu dün gece yine tahrif edildi. | Open Subtitles | حسنـاً، وكما يعلم الجميع "قام أحدهم بتشويه لوحة "روح باوني |
Hükümet duyurularını çarpıttım ve söylenenleri tahrif ettim... | Open Subtitles | وزيفت الارقام الخاصه بمعدل الإنتاج الزراعي والصناعي |
tahrif edilmiş iki orta doğu pasaportu. | Open Subtitles | جوازين للسفر مزورين لشخصان من الشرق الاوسط |
Şey Androide göre Ishida bilim adamları cihazı anlamak isterken tahrif etmişler. | Open Subtitles | ... حسناً الروبوت , تعتقد بأن عُلماء إيشيدا قد تلاعبوا به بينما كانوا يحاولون اكتشاف الأمر |
Belgeyi tahrif ettiğimi fark ederlerse- | Open Subtitles | إذا كانوا يعرفون أنا زورت وثائق... |
Burada çalan, tüküren, bir şeyleri kıran, tekmeleyen, tahrif eden, çalan, yakan, aylaklık yapan ve duvarlara yazı yazan bir çocuktan bahsediyoruz. | Open Subtitles | حسنًا،نحنُ.. نحنُ نتحدث عن صبي ذو قدّرة على السرقة، البصق، كسر أغراض ركل أغراض، تشويه أغراض |
Eger "gorevli" derken, mantiksiz tezinizi dogrulamak icin bilgileri tahrif etmekten bahsediyorsaniz, tamam o zaman, beni katabilirsiniz. | Open Subtitles | لو كانت المساعدة تعنى تزييف البيانات فهيا بنا نبدأ الان العراك |
Kanıt yaratır, belge tahrif eder. Her şey mübahtır. | Open Subtitles | شهود زور، تزييف تقارير، أي شيء ممكن |
Verilerini tahrif etmek büyük bir suç. | Open Subtitles | تزييف بياناتك كان عجز جدّي. هيّا. |
Okulda onca afiş varken benimkini tahrif etmişsin. | Open Subtitles | من كُل الإعلانات في المدرسة، قُمتِ بتشويه إعلاني! |
İşi raporu tahrif etmeye kadar götürdüm. | Open Subtitles | بل مضيت أبعد من ذلك وزيفت التقرير |
tahrif edilmiş iki orta doğu pasaportu. | Open Subtitles | جوازين للسفر مزورين لشخصان من الشرق الاوسط |
Androide göre Ishida bilimadamları cihazı tahrif etmiş. | Open Subtitles | تعتقد بإن علماء (إيشيدا) قد تلاعبوا بالقرص |
Sen tahrif ettin. Formu sen tahrif ettin. | Open Subtitles | لقد زورتها لقد زورت الورقة |