Sanırım bu şey bir mesaj bırakmış. Ouija tahtasında... | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك الشيء أنا لا أهتم لما يقوله ذلك الشئ على لوح أويجا |
Şöyle demem lazım... sörf tahtasında, okyanusta. | Open Subtitles | لابد أن أقول على لوح تزلج .. فى المحيط |
Sörf tahtasında bulunan kanatçıklar ise ağırlığın yerini değiştirerek hız ve yön kontrolü sağlar. | TED | إنّ الزعانف على اللوح تسمح لك بتغيير سرعتك واتجاهك عن طريق إعادة ضبط موقع كتلتك. |
Hayır. Geçenlerde beni sörf tahtasında bıraktı... ne kadar zor olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | كلا، أقرضني بذلك اليوم اللوح الخاص به واكتشفتُ مدى صعوبة ذلك |
Tehdit tahtasında hiçbir şey yok ve gemide de gözle görülür bir zarar görünmüyor. | Open Subtitles | لا يوجد شئ على لوحة التهديدات ولايوجد أضرار جسيمة بالسفينة |
Ben sörf tahtasında koca kafalı insanlar çizmem! | Open Subtitles | أنا لا أرسم رؤوس كبيرة على ألواح التزلج على الماء |
Satranç tahtasında dama oynayamazsınız. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنكما لعب الداما على رقعة الشطرنج |
Hiç kimse, ne cinayet masasından ne de Başkanlık ofisinden bir sürü ismin çözülmemiş dava tahtasında yer almasını istemiyor. | Open Subtitles | ،لا أحد، من قسم الجنايات حتى مكتب المحافظ يرغب برؤية مجموعة من الأسماء الأسماء المتزايدة على لائحة جرائم القتل غير المحلولة |
Şöyle demem lazım... sörf tahtasında, okyanusta. | Open Subtitles | لابد أن أقول على لوح تزلج .. فى المحيط |
Beynimin bir kısmı kendisinde bulaşıcı cilt hastalığı ararken nasıl olur da gümüş sörf tahtasında yıldızlararası uçuş ile ilgili bilimsel buluşları tartışabilirim? | Open Subtitles | "فكيف سأتمكن من التحاور مع "ستان لي بخصوص الأسس العلمية للحرب الفضائية على لوح التزلج الفضي |
Satranç tahtasında futbol oynayabilirsiniz demedim. | Open Subtitles | لكنني لم أقل بأنكم تستطيعون لعب... كرة القدم على لوح الشطرنج |
Çitileme tahtasında yaparlardı. | TED | فعلن ذلك على لوح للفرك. |
Tamam, bu, Kyle'ın Ouija tahtasında işaret ettiği sayı. | Open Subtitles | حسناً، هذا الرقم الي أشاء إليه (كايل) على لوح اويجا. |
İdam tahtasında yürümeden önce bir içki daha içelim mi? | Open Subtitles | ماذا عَنْ شرابَ آخرَ قَبْلَ أَنْ أَمشّي اللوح الخشبي؟ |
- Gerek yoktu. O sörf tahtasında durmanın imkanı yoktu. | Open Subtitles | لم أكن مضطرة لذلك، لأنه من المستحيل أن تقف على اللوح بهذا الشكل بدونها. |
Kocamla yazı tahtasında bir haftadır düzenleme yapıyoruz ve üç gün bunlardan kurtulma fırsatı yakaladık. | Open Subtitles | زوجي و أنا كنا نعمل على ذلك اللوح الأبيض طول الاسبوع وقد حصلنا على ثلاث أيام بدون الأولاد |
Aw. Peki ya bu Wendy güverte tahtasında yürürse! | Open Subtitles | ماذا لو ويندي مشّت على اللوح الخشبي |
Bunu sevdim. Skor tahtasında yazılı olsa daha iyi olurdu. | Open Subtitles | لقد أعجبني وسيعجبني بشكل أفضل على لوحة النقاط. |
Oyunun sonunda skor tahtasında geride olabiliriz ama böyle oynarsanız, mağlup edilemeyiz. | Open Subtitles | ربما نكون متأخرين على لوحة النتيجة عند نهاية المباراة لكننا اذا لعبنا كذلك، فلا يمكن هزيمتنا |
Deliler tahtasında işini bitirdiği zaman bana da haber verin. | Open Subtitles | فهو يفعل ما يفعل حسنًا، حين يُنهي إعادة تشكيل ذلك الجنون على لوحة الكتابة، اتَّصل بي |
Döşeme tahtasında silah ve şifre defteri sakladığın zamandaki gibi mi? | Open Subtitles | عندما إحتفظتَ بكتاب الشفرة و مسدس تحت ألواح الأرضية ؟ |
Kızlar Ouija tahtasında uyuşturdu. İşler ters gitti. | Open Subtitles | خدر الفتاة التي استخدمت ألواح الـ (ويجا) لكن موتها أفسد خطته |
Ahlaksız bir hilebaz satranç tahtasında ne yapıyor? | Open Subtitles | ما الذيّ يفعلهُ ذلك المُحتال الفاشل, على رقعة الشطّرنج ؟ |
- Cinayet Masası'ndan ya da Belediyeden kimse bir sürü ismin çözülmemiş cinayet tahtasında görmek istemiyor. | Open Subtitles | (كلايف) - اسمع، لا أحد من قسم الجنايات - أو من مكتب المحافظ، يرغب برؤية مجموعة من الأسماء المتزايدة على لائحة جرائم القتل غير المحلولة |