Tek bir kadınla takılırlar ama bazen bu fonksiyonu karşılamak isterler. | Open Subtitles | يتسكعون مع إمرأة واحدة , ولكن .. إلا إذا ، من حين لأخر مسموح لهم ان يحققوا مآربهم |
Birlikte takılırlar, telefonda konuşurlardı. | Open Subtitles | يتسكعون ويتحدثون على الهاتف |
Bazılar insanlar zaman içinde, öyle bir yere varırlar ki burada istediklerini yapabilirler, burada karıları ve işleri bilinmeyen, görünmeyen bir arzu engeline takılırlar. | Open Subtitles | بعض الناس يصلون للمكان في الوقت المناسب حيثما ذهبوا لأقصى ما يمكنهم المكان حيث الزوجات و الوظائف إصطدمت برغباتهم ذلك المجهول لأولئك الذين يبقون بعيدا عن الأنظار |
O hep bize gelir, ödev yaparlar, takılırlar. | Open Subtitles | إنه دائمًا في منزلنا يكتبان واجباتهما أو يتسكعان |
Luke adlı çocuklar beraber takılırlar. | Open Subtitles | فقط اثنين من الشباب إسمهما (لوك) يتسكعان |
Buralarda sadece takılırlar. Git,gel işleri ve Clicas'la aramızdaki bağlantılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا لتوهم يترددون هنا لمعرفة الجديد |
Bazen beraber takılırlar. | Open Subtitles | إنهم يتسكعون أحياناً. |
Phipps onu nerede bulacağımızı biliyordur birlikte takılırlar. | Open Subtitles | (فيبس) سيعرف أين هو فهم يتسكعان سوياً |
Restons'lar, beş yıllık aradan sonra yaşadıkları şehre dönmüşler. Fabrika eski çalışanları, işten sonra barda takılırlar. | Open Subtitles | آل (ريستون) عادو للتوّ بعد غياب 5 سنوات، أولئكَ العمّال يترددون على حانة بعد العمل. |