Öylesine takılmanın yerine.. hiç bir şey yapmamaya karar verdik. | Open Subtitles | عوضاً عن التسكع فكرنا في ألا نقومبأي شيء |
Hiç aklına öldürmeye meyilli bir kaçıkla takılmanın çok parlak bir fikir olmadığı geldi mi? | Open Subtitles | هل فكرت في ان التسكع مع قاتلة لعينة ربما لايكون التصرف الامثل لكِ ؟ |
Çok Yaşlı Adam'la takılmanın tek amacı, adamın konuşmaması. | Open Subtitles | انه خاص بالعمل - , حسناً , أتعلمون - المقصد من التسكع في غرفة الشيخ هو أنه لا يتحدث |
Ve normal insanlarla takılmanın bu kadar büyüleyici olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | ونسيت أن التسكع مع الناس العادية |
Eşlerimizle takılmanın karşısında durduk. | Open Subtitles | اتخذنا موقف لعدم التسكع مع زوجاتنا |