Öteki yandan, bu adam elinde bir torbayla atlamaya çalışıyor gibi görünüyor, torbayla bu durumda ne yapacak bilmiyoruz ayrıca takım elbise giymiş. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الرجل يحاول الإنتحار إنه يحمل بيده كيسا لانعلم ما بداخله , و يرتدي بدلة رسمية |
İkincisi, ucuz takım elbise giymiş aldatıcı bir eziğin... bir şey söylemesi... onun doğru olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | ثانيا , ليس لمجرد ان خائن فاشل يرتدي بدلة رخيصة قال شيئاً عنكِ ذلك لا يجعل كلامه صحيحاً. |
Paradan bir takım elbise giymiş dev bir meme. | Open Subtitles | ثديٌ عملاق يرتدي بدلة من المال |
Buradaki iki insandan biri dâhi diğeri de iyi bir takım elbise giymiş bir güvenlikçi. | Open Subtitles | هناك شخصان هنا ، أحدهم عبقرياً والثانى حارس أمن ببدلة انيقة |
Eski takım elbise giymiş adam Loyall'daki tren hattını idare eder. | Open Subtitles | شخص ببدلة عفنة يدير سكة الحديد خارج " لويال " |
- Frank takım elbise giymiş. | Open Subtitles | -فرانك) يرتدي بدلة) |