ويكيبيديا

    "takıyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يرتدي
        
    • ترتدي
        
    • يلبس
        
    • ارتدى
        
    • يرتدون
        
    • يرتدى
        
    • يرتديه
        
    • ترتديه
        
    • كان يضع
        
    • ترتديها
        
    • كانت تضع
        
    • ارتدّته
        
    • يَلْبسُ
        
    • يعتمر
        
    • كان يرتديها
        
    Hatta bir domuz şapka takıyordu, insanların aşina olduğu bir şapka. TED وكان هناك خنزير يرتدي قبعة، قبعة كان يعرفها الناس.
    Baba İsa figürlü haç takıyordu .Belki İspanyol veya Portekizli bir çiftçidir. Open Subtitles الأب كان يرتدي الصليب. لا بُد أنه مزارع بورتوريكي أو اسباني
    ama bence o kötü bir adamdı çünkü siyah bir şapka takıyordu. Open Subtitles لكنني اعتقده الرجل السيء لأنه كان يرتدي قبعةً سوداء
    - Belki kız mikrofon takıyordu. - Üzerindeki yapışkanı açıklıyor. Open Subtitles ربما كانت ترتدي ميكروفون هذا يفسر المادة اللاصقة التي وجدناها
    İçlerinden biri gümüş kemer takıyordu. Open Subtitles أجل اخبرتك , ان احدهن كانت ترتدي حزام فضي
    Evet, ama kimliğini belirleyemiyoruz. Bir şapka takıyordu. Open Subtitles نعم, لم نستطع التعرف عليه, كان يلبس قبعة
    Jimmy Carter maskesi takıyordu... Keeanu Reeves filmindeki soygundaki gibi. Open Subtitles كان يرتدي قناع چيمي كارتر مثل هذا اللص في فيلم كيانو ريفز
    Dün akşam neden dizlik takıyordu sizce? Open Subtitles لم برأيك كان يرتدي وقاءً للركبتين ليلة البارحة؟
    O adamın siyah gözleri vardı ve peruk takıyordu. Open Subtitles لا. الآخر كان أسود العينين و يرتدي شعراً مستعاراً.
    Yani, en azından, onun yönetmen olduğunu düşünüyorum. Bir beyzbol şapkası takıyordu. Open Subtitles أعتقد بأنه المخرج لقد كان يرتدي قبعة بيسبول
    Patron katil saatini sağ koluna takıyordu. Open Subtitles رئيسي القاتل كان يرتدي ساعه على معصمه الأيمن
    Ian'la Erin'in arkasında oturan kişi büyükannemin Julie'ye verdiği bileziğin aynısından takıyordu. Open Subtitles إن الشخص الذي أمامنا يرتدي نفس الأسورة التي أعطيتها لها
    Ateş eden peruk takıyordu. Karanlıktı. Open Subtitles القاتلة كانت ترتدي باروكة لقد كانت سوداء
    Ateş eden peruk takıyordu. Karanlıktı. Open Subtitles المُطلقة كان ترتدي باروكة لقد كانت سوداء
    Ve hayatınız boyunca görebileceğiniz en salakça şapkayı takıyordu. Korkunç görünüyordu. Open Subtitles و كانت ترتدي أجمل قبعة رأيتها كانت تبدو رائعة
    Gerçekten, ama içimde bir yerlerde, ikimizin de hayatla ilgili daha yapması gereken çok şey olduğunu biliyordum, ve hala benim Quentin Tarantino küpelerimi takıyordu. Open Subtitles ولكن شعرت نوعا ما بأن علينا عمل الكثير وكانت ما تزال ترتدي أقراط كونتين ترنتينو
    Altın bir madalya takıyordu. Herkes onun yanında olmak istiyordu. Open Subtitles يلبس ميدالية ذهبية حول عنقه أراد كل شخص ان يكون حوله
    Ama başka biriyle çalışıyordu. Onu gördüm, kafatası sembollü bir maske takıyordu. Open Subtitles لكنّه كان يعمل من أحد، وقد رأيته ارتدى قناعًا عليه صورة جمجمة
    Hepsi o korkunç ve gerçekçi maskeleri takıyordu. Open Subtitles كانوا جميعاً يرتدون أقنعة، مريعة، واقيّة للغاية..
    Buradaki güneş gözlüğü takıyordu ve keçi gibi kokuyordu. Open Subtitles هذا الشخص كان يرتدى نظارة شمسية وتفوح منه رائحة الماعز
    Baban öldüğü gece bunu takıyordu. Open Subtitles والدك كان يرتديه بالليلة التي مات فيها.
    O pırlantayı diyorsun, geçen gün takıyordu. Open Subtitles سوار الجواهر لقد كانت ترتديه منذُ يومين
    Kalicharan Champa'nın saçına çiçek takıyordu... Open Subtitles .. كالي كاران كان يضع بعض الزهور في شعر تشامبا
    Kölelerinin paçavralarını dikerken takıyordu. Open Subtitles كانت ترتديها حينما تقوم بتخييط رقع زملائها العبيد
    Üç sene önce diş teli takıyordu. Open Subtitles لقد كانت تضع تقويماً منذ 3 سنوات.
    Sanırım annem bu parmağına takıyordu. Open Subtitles لطالما ارتدّته أمّي بهذا الإصبع.
    Evet ama saldırgan, bu eldivenlerden takıyordu, değil mi? Kız adamın ellerini tırmalamaya çalışınca parmakları eldivenin içine girdi belki de. Open Subtitles قُلْ هو يَلْبسُ القفازاتَ، تَبْدأُ بخَمْش أيديه.
    Onun öldüğü gün. O da böyle bir şapka takıyordu. Open Subtitles و يوم وفاته كان يعتمر قبعة كهذه
    Bunu buldum. Babam yangın günü bunu takıyordu. Bu onu kurtardı. Open Subtitles وجدتُ هذه ، أبي كان يرتديها يوم الحريق ، لقد أنقذتهُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد