Gözlük takmıyordun ve kesinlikle iyi gözüküyordun. | Open Subtitles | لا ترتديها هناك وتبدوا بخير تماما بدونها |
Şey, konserdeki teypte çiçek takmıyordun. | Open Subtitles | على الشريط لم ترتديها |
Doug evde mi? - Şapka takmıyordun sanırım. | Open Subtitles | لا اعتقد انك كنت ترتديها |
Kalbini normal ritme döndürmek için şok uyguladığımızda eldiven takmıyordun. | Open Subtitles | لم تكن ترتدي قفّازات فيما كنّا نصدم قلبه لإعادته للنظم |
Tek farkı Cheryl Tiegs ile kelepçeliydim ve sen de güneş gözlüğü takmıyordun. | Open Subtitles | (عـدا أنـي كنت مقيّدا مـع (شيرلي تـيغز و لم تكن ترتدي نظـارتك |
Saat takmıyordun. | Open Subtitles | لم تكن ترتدي ساعة. |