Telefonuna taktığımız vericiden sinyal alıyor musun? Evet. | Open Subtitles | ألديك إشارة من جهاز الإرسال الذي وضعناه على هاتفها؟ |
Maro'ya taktığımız elektrik cihazının kumandası. | Open Subtitles | إنه جهاز تحكم لجهاز الصدمات الكهربائية الذي وضعناه داخل جسم (مارو) |
Ve bütün gerekli bilgileri bu sabah ona taktığımız izi sürülemez çift taraflı telsizle Ajan Dunham'a vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | ووافق على إمداد العميلة (دونام) بكل المعلومات الضرورية، باستعمال مستقبل ومرسل إذاعي مشفر وغير قابل للتعقب، الذي وضعناه قبلاً بعد زوال اليوم. |
Sizin gibi sadece hafta sonu için gelen insanlara taktığımız isim. | Open Subtitles | انه اللقب الذي نطلقه على الذين يأتون هنا في الإجازات فقط |
- Matty'e taktığımız bir lâkap sadece. | Open Subtitles | إنه مجرد إسم مستعار نطلقه على كل من يسمون بـ"مات" هنا. |
Bizim taktığımız bir lakap. Bir anlamı yok. | Open Subtitles | إنه لقب أطلقناه عليه ليس له أي دلالة |
Düzensiz hırsızlara taktığımız bir isim. | Open Subtitles | ) إنه اللقب الذي أطلقناه على اللص الذي يستمر بتدويخنا |
Bu düşman nişancısına taktığımız isim. | Open Subtitles | انه اللقب الذي نطلقه على قناص العدو. |