İçeri giriyoruz ve bize, gelen alım satım taleplerini gösteriyorlar. | Open Subtitles | لذا مشينا للداخل، وأرونا طلبات البيع والشراء |
Dikkatli değerlendirmelerden sonra ilçelerin, süre dolduktan sonra sayılan oyları dahil etme taleplerini reddediyorum. | Open Subtitles | بعد دراسة متأنية، رفضت طلبات المقاطعات لادراج البطاقات المحسوبة بعد الموعد النهائي |
Tamam, bırak amirlerimi arayayım o zaman taleplerini doğrudan onlara iletebiliriz. | Open Subtitles | حسنًا, دعوني اتصل برؤسائي ويمكنك تقديم مطالبك إليهم مباشرةً |
O pisliğe insanlara bok gibi davranamayacağını ve mantıklı taleplerini görmezden gelemeyeceğini göstermeli. | Open Subtitles | لأثبت لهذا الاحمق أنه لا يمكنه ان يعامل الناس هكذا و اهمال مطالبهم المهمة و الضائية |
Avustralyalı dostumuz az önce taleplerini belirttiği bir e-mail gönderdi. | Open Subtitles | صديقنا الأسترالي، ارسل إليّ للتو بريداً اليكترونياً يوضح مطالبه |
Hesselboe, Benedikte'nin taleplerini asla kabul etmez ama o da bunu biliyordu mutlaka. | Open Subtitles | تعلم ان هيسيلبو لن يوافق على طلباتها -هل سترضخ؟ |
Tek yapman gereken birliğin taleplerini yerine getirmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو تنفيذ متطلبات الجمعية. |
Ne yazık ki, Sayın Başkan, şu an taleplerini yerine getirmeniz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لسوء الحظ يا سيدى الرئيس, حالياً أعتقد أنك ستضطر للاستسلام لهذه المطالب |
Bu yüzden, burda durup bana taleplerini sıralamaya hakkın yok. | Open Subtitles | لذا ليس لديكِ الحقّ أن تقحمي نفسكِ هنا وتقومي بعمل طلبات |
İşbirliği yaparsanız, kağıtlara yazdığınız taleplerini karşılayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك تقديم طلبات لي وإلى صحيفتي مالم نتعاون |
-Danışmanlık taleplerini reddediyorsun. -Hepsini geri arıyorum ama bazen numarayı yanlış çeviriyorum. | Open Subtitles | ترفض طلبات الاستشارة - أعيد الاتصال، وأحياناً أخطىء الرقم - |
Niyetin cazibenle kafamı karıştırmak ve akıl almaz taleplerini kabul etmemi sağlamaktı. | Open Subtitles | ...كان هدفك أن تجعلي أفكاري مدمنة على ثمرتك الخاصة بك وتخدعيني حتى أوافق على مطالبك السخيفة |
Kafirler senin taleplerini karşılamaya hazır. | Open Subtitles | والكفار مستعدين لتلبية مطالبك |
taleplerini öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | انة يريد ان يعرف مطالبك |
Tüm taleplerini reddetmiş olman durumu savaş ilanı olarak da görülebilir. | Open Subtitles | الحقيقة أن رفضك لجميع مطالبهم يمكن أن يؤخذ كسبب لمعاداتنا |
Beyaz Rusyalılar yeni Bir bildirim gönderdiler. taleplerini değiştiriyorlar. | Open Subtitles | البيلاروسيين أرسلوا برقيّة جديدة بتغيير مطالبهم |
taleplerini ilettiklerinde hazır olmak istemiştir. | Open Subtitles | إنها تريد أن تكون مستعدة حين يعلنوا عن مطالبهم. |
Şimdi, görünüşe göre, Bay Saunders en az 11 tane daha tüpe sahip ve eğer taleplerini yerine getirmezsek onları serbest bırakmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | من الواضح أن السيد (ساندرز) لديه على الأقل 11 زجاجة أخرى ويهدد بإطلاقهم إلا اذا نفذنا مطالبه |
Çünkü taleplerini gerçekleştirmek için bize ihtiyacı var. | Open Subtitles | لأنه يحتاج منا لتنفيذ مطالبه. |
Belki taleplerini duymayı beklemeliyiz. | Open Subtitles | -ربما علينا الأنتظار لتلقى طلباتها |
Çünkü savaşın taleplerini anlamazlar. Senin ve benim anladığımız gibi. | Open Subtitles | لأنهم لا يفهمون متطلبات الحرب مثلك على عكسي أنا |
Sadece taleplerini dinleyin, ve biz gerisini sonra halledeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | فقط استمع الى المطالب و سوف نتعامل معها لاحقا مفهوم؟ |
Sayın Başkan, bu herifin taleplerini yerine getirmeyi düşünmekte ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | سيدى الرئيس... لا يمكنك التفكير جدياً... فى الخضوع لمطالب هذا الرجل. |
Biz taleplerini kabul etmeyince, Anubis Başbakanı idam etti. | Open Subtitles | وعندما لم نستجب لمطالبه أنوبيس * عدم رئيس الوزراء * |
Eğer taleplerini karşılarsak bu tür işlere açık olduğumuzu düşünecekler. | Open Subtitles | اذا استسلمنا لمطالبهم سنرسل رساله اننا قد فتحنا ابواب للاعمال الارهابيه 251 00: 12: |
Bunu takip eden günlerde İngiliz Hükümeti, resmi bir politik statü tanımaksızın mahkûmların tüm taleplerini kabul etti. | Open Subtitles | في الأيام و الشهور اللاحقة وافقت الحكومة البريطانية على جميع مطالب السجناء |