Bu gece duyup görebileceğin her şey ile ilgili tam dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ حصانة كاملة بالنسبة لأي شيء قد تراهُ أو تسمعهُ هذه الليلة |
Kesinlikle. Söz verdiğim gibi tam dokunulmazlık alırsın. | Open Subtitles | بالطبع ، سوف تحصل على حصانة كاملة كما وعدتك |
Sana yardım edersem, geçmişte yaptığım yaramazlıklar için tam dokunulmazlık isterim bir de bana, şu ana kadar hiç duymadığım bir küfür öğreteceksin. | Open Subtitles | لو ساعدتكم، أريد حصانة كاملة من عقاب المزحات الماضية والمستقبلية وعليك أن تعلمني كلمة سباب لا أعرفها |
Başkan senin için tam dokunulmazlık sağlayacak. | Open Subtitles | الرئيسة مستعدة لمنحك الحصانة الكاملة من المحاكمة |
MKK ifade vermesi karşılığında ona tam dokunulmazlık önerdi. | Open Subtitles | هيئة مُراقبة البورصات عرضت عليه حصانة كاملة مُقابلاً لشهادته. |
Bana tam dokunulmazlık verdiğin o geceyi anımsıyor musun? | Open Subtitles | إنك تذكر ليلة ليست بالبعيدة عندما قلت أن لدي حصانة كاملة ؟ |
Sana isimleri veririm ama tam dokunulmazlık istiyorum ve üçümüz için tanık koruma programı uygulanacak. | Open Subtitles | سوف أعطيك الأسماء وسأحصل على حصانة كاملة وتأمين وسيلة لنقلنا نحن الثلاثة |
İş birliği yapıp başkalarının hüküm giymesine yardım edersen sana tam dokunulmazlık vereceğiz. | Open Subtitles | تعاونك معنا تُسقط عنك الإدانه. سوف نمنحك حصانة كاملة. |
Bütün suçlardan tam dokunulmazlık. | Open Subtitles | أنا منصت. حصانة كاملة من أي مقاضاة بصفة عامة. |
Kamilah eğer bu olayı üstlenirse ona tam dokunulmazlık ve tanık koruma öneriyorum. | Open Subtitles | سوف أعرض حصانة كاملة وحماية الشهود إذا أرتدت جهاز تنصت |
Babasına karşı ifade vereceği, itiraz hakkından feragat edeceği tam dokunulmazlık alacağı yazıyor. | Open Subtitles | يشير إلى أنها ستشهد ضد والدها ستلقى دفاعاً دون الاعتراض على الإدانة وتنال حصانة كاملة |
Başkan tarafından imzalanmış tam dokunulmazlık istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد حصانة كاملة موقعة من الرئيس |
Her neyse, babanı kürsüye çıkart, konuştur, sana tam dokunulmazlık verelim. | Open Subtitles | و أجعله يتحدث و ستحصل على حصانة كاملة |
Karşılığında tam dokunulmazlık isterim. | Open Subtitles | وفي المقابل، أريد حصانة كاملة. |
Ama tam dokunulmazlık karşılığında yapmalısın. | Open Subtitles | لكن عليك ذلك مقابل حصانة كاملة |
Hikâyemi anlatırım ama karşılığında tam dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | لو أدليت بأقوالي، أريد حصانة كاملة |
Ve bunun için tam dokunulmazlık isterim. | Open Subtitles | وبالمقابل أريد حصانة كاملة |
Hayır. Daha üstteki kişilerle konuşmadan tam dokunulmazlık öneremem | Open Subtitles | كلاّ، لا أستطيع عرض الحصانة الكاملة دون صعود السلم |
İşi bitirdiğinde de tam dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | .و أريد الحصانة الكاملة عندما تقوم بذلكَ |
Sekiz yıl önce kız arkadaşın şahitlik yapması karşılığında tam dokunulmazlık hakkı kazandı. | Open Subtitles | منذ ثمان سنوات، صديقتك حصلت على الحصانة الكاملة مقابل شهادتها. |
Yeni anlaşmamız. Hem Trotter Gölü hem de Sam Keating cinayetinde tam dokunulmazlık tabii mahkûmiyetle sonuçlanacak istihbarat karşılığı. | Open Subtitles | عقد جديد، حصانة مُطلقة في كلّ من قضيّتي (بحيرة تروتر) و أيّ علاقة بمقتل (سام كيتينغ) |